Arzulanma Bağımlısıyım! (Elif 29 Y., İstanbul)
İsmim Elif. 29
yaşında, 1.72 boyunda, 50 kg, beyaz tenli, siyah dalgalı
saçlı bir kadınım. Her zaman ince belim, dolgun ve diri
memelerim ve biçimli popom ile dikkat çekerim. Bir firmada satış
müdürüyüm. İyi bir işim, gelirim ve sosyal çevrem var. Ama
bunların yanında kimsenin bilmediği gizli bir hayatım daha
var, ben bir seks ve arzulanma bağımlısıyım. Erkeklerin
veya kadınların beni cinsel olarak arzulamasından inanılmaz
zevk alır, bundan aşırı tahrik olurum.
Kadınları
rahatsız eden tacizkar bakışlardan ben zevk alıyorum. Bir
erkeğin benimle konuşurken heyecanlanması,
tokalaşırken elinin terlemesi veya karısının
yanında gizlice beni dikizlemeye çalışmasından haz
duyuyorum. Bu bakışlara maruz kalmak için dikkat çekici giyinirim.
Hatta bazen işe arabamla gitmek yerine toplu taşımayı
kullanırım, beni sikecekmiş gibi bakmaları, çaktırmamaya
çalışarak sürtünmeleri hoşuma gider. Kapıya gelen marketin
çırağına kapıyı külot-tişort veya tayt-sütyenle
açıp, çocuğun gözüne far tutulmuş tavşan gibi
kalmasından tahrik olup neredeyse sikişmiş kadar zevk
alıyorum.
Bugüne kadar seviştiğim
ve sikiştiğim kişilerle neredeyse akla gelecek tüm fantazileri
yapmışımdır, halka açık yerlerde seksten tutun da grup
sekse kadar. Üniversite yıllarında genelde benim gibi
öğrencilerle veya eğitimli olgun erkeklerle
takılırdım. Ama zamanla arzulanma duygumun daha da
bastırmasıyla olsa gerek, erkeklerin bana karşı daha ilkel
arzular beslemesiyle daha çok tahrik olmaya başladım. Bu yüzden de
daha cahil, kaba saba insanları ayartmaya başladım. Çünkü bu tip
insanlarda bu dürtülerin daha yoğun olduğunu ve dürtülerini daha az
bastırdıklarını fark ettim.
Bu
bağımlılıklarımı nasıl fark ettim
bilmiyorum. Liseden beri cinselliğe hep ilgi duymuşumdur. Kızlarla
pørnø izlemek, okulda ve sokakta gördüğümüz erkekler hakkında acaba
şunun siki ne kadardır, şu nasıl sikiyordur gibi bel
altı muhabbetler hep yaptığımız şeydi. Bekaretimi de o dönemde kaybettim ve ondan sonra birçok ilişkim oldu. Ama tüm ilişkilerimde
duygusallık vardı. Sadece sevgililerimle sevişip sikişirdim
ve ilişkilerim hep uzun süreli olmuştu.
Sanırım sıradışı
arzularımın başlangıcı ve seks yaşantımın
değişmesi dersanede yaşadığım bir olayla
başladı. Lise sonda üniversite sınavında istediğim
bölümü kazanamamıştım ve sınava bir daha
hazırlandım. Gittiğim dersanede, aynı sınıftan Kubilay
adında bir öğrenci ile sevgili olmuştuk. Ama asıl anlatmak
istediğim olay dersanenin sahibiyle ilgili. Adam benden biraz kısa,
yakışıklı bir tipti. Ama adam tam bir abazaydı.
Sürekli erkek öğrencilerle taşak muhabbeti yapar, bel altı
konuşurlardı. Bir de bu sürekli güzel kızları keserdi. Ne
zaman tayt veya dar pantolon giysem gözlerini popomdan alamaz, deneme
sınavında başıma gelip kağıdıma bakar gibi
yaparak dekoltemden göğüslerimi izlerdi. Ben de bu kadar abaza bir adam
acaba nasıl sikiyordur diye düşünürdüm.
Sınavım
o sene çok iyi geçmişti. Ben de her gece arkadaşlarımla
eğlenmeye çıkıyordum. Tabi sürekli içmeye para yetişmiyordu
ve babamın dersanenin son taksidini ödemem için verdiği parayı
da bir güzel yedim. Taksit günü gelince bir plan yaptım ve dersanenin
sahibiyle konuşmaya gittim. Yaz olduğu için altımda mini bir kot
etek, üstümde de askılı bir tişört vardı. Adamın
odasında, havadan sudan, sınavdan ve tercihlerden konuştuk.
Sonra ben konuyu takside getirip, sınavda iyi bir derece
yaptığımı, dersanenin de benim derecemle reklam
yapacağını, bu yüzden de son taksidi ödemek istemediğimi
söyledim. Adam ise bunu kabul edemeyeceğini söyledi ve “Elifciğim,
maddi bir sıkıntı varsa bunu sen düşünme, ben babanla
görüşürüm, bir çözüm buluruz!” dedi.
Ben, “Sorun
da o zaten, babamın haberi olmadan bu işi çözmem lazım!”
dedim. O da sırıtıp, “Anlaşıldı, baban sana
parayı verdi sen de harcadın! Böyle bir sorumsuzluğu senin gibi
biri nasıl yapar?” diye nutuk atmaya başladı. Benle
konuşurken gözleri sürekli bacaklarımdaydı. İçimden
(Fırsat bu fırsat Elif!) deyip sexy bir şekilde,
“Hocam, sen beni bu dertten kurtar, ben de senin hayallerini
gerçekleştireyim!” dedim. Adam sırıtıp,
“Nasıl olacak o, benim hayallerim çok büyüktür, becerebilecek
misin?” dedi. Ben de gülümseyerek bacaklarımı iyice
araladım. Eteğim zaten mini idi, görünen külotumun üstünden
amımı sıvazlayarak, “Bir deneyelim istersen?” dedim.
Hemen
masasından kalkıp, yanıma koltuğa oturdu ve öpüşmeye
başladık. Sıcacık dudaklarıyla şehvetle
öpüşüyorduk. İlk defa benden yaşça büyük biriyle sevişiyordum.
Yavaşça beni koltuğa uzandırdı ve tişörtümü
sıyırmaya başladı. Göbeğimi öperek tişörtü biraz
daha sıyırdı ve sütyenimin çevresinde memelerimin açık
kalan yerlerini öpmeye başladı. Bu arada onun odasıyla yardımcısının
odası aynı yerdeydi. Bölmeler camlı ve jaluzili bir paravanla
ayrılıyordu. Ben girerken yardımcısının da
masasında olduğunu hatırlayıp jaluziyi
kapatmasını istedim. Ama o beni ciddiye almayıp devam etti.
Tişörtümü tamamen çıkarmak için hamle yaptığındaysa
engel oldum ve “Şu jaluziyi kapatır mısın?”
dedim. O da ayağa kalktı, ben jaluziyi kapatacak diye beklerken
bileğimden tuttu ve çekiştirerek beni masasına domalttı.
Hemen külotumu dizlerime kadar sıyırdı. Kendi pantolonunu da indirdi
ve sikini tek seferde amıma soktu…
Siki çok da büyük
değil, ortalamaydı. Ama sert sert sikiyordu. Ben, “Lütfen jaluziyi
kapat!” desem de o dinlemedi ve sikmeye devam etti. Bir yandan nefes
nefese inliyor, bir yandan da popoma şaplaklar atıyordu. Bir ara
kafamı cam paravana çevirdiğimde, yardımcısı bir eli
masanın altında sırıtarak bizi izliyordu. O an çok rencide
olmuştum, ama bir yandan da zevk alıyordum. Kafamı tekrar
diğer yana çevirdim ve sikilmenin zevkine odaklandım. Çok geçmeden de orgazm oldum. Dersanenin sahibi de
benim kasılmalarımdan etkilenmiş olsa gerek sikini amımdan çıkarttı
ve külotuma boşaldı. Arkamdan çekilip, “Fena kızartmışım!”
diyerek popomun şaplakladığı yerlerini öptü. “Toparlan
hadi!” dedi ve pantolonunu giydi. Ben de döl dolu külotumu popoma çektim.
İkimiz de bir şey olmamış gibi yerlerimize oturduk.
Sonra yardımcısına
seslenip son taksidin senedini getirmesini istedi. Yardımcısı
odaya girdiğinde pis pis sırıtarak beni süzüyordu. O an çok
utanmıştım. Senedi alıp yırttı ve yardımcısına,
“Elif ödemesini yaptı!” dedi sırıtarak, sonra da odadan çıkıp gitti. Yardımcısı
da, “Elif, imzalaman gereken kağıtlar var!” diyerek
beni kendi bölmesine götürdü. Kağıtları
masaya koyunca hemen eğilip imzalamaya başladım. O sırada arkama
geçip popomu avuçladı. Ben sinirle, “Napıyorsun?” diye
çıkıştım. O da, “Ne var, canımız çekti bizim
de!” diyerek götümü ellemeye başladı. Bu yüzsüzlüğüne şok oldum ve birşey
demeden çabucak imzaladım kağıtları. Bir an önce ordan
uzaklaşmak istiyordum ki, cep telefonundan bir resim gösterdi. Biz sikişirken resim
çekmişti. “Bu resimleri babanın görmesini istemiyorsan bana da vereceksin!” diyerek sikini çıkardı. Mecburen kabul
ettim, “Tamam, ama resimleri ben sileceğim!” dedim. Telefonu
masaya koyup külodumu indirdi ve arkadan amıma geçirdiği gibi sikmeye
başladı. 3-4 dakika siktikten sonra sikini çıkarıp sehpanın
üzerindeki gazeteye boşaldı.
Dershanenin sahibiyle kendi isteğimle sikişmiştim
ve zevk almıştım. Ama yardımcısıyla mecburen sikişmek
hoşuma gitmemişti. Belki de ilk defa orospu muamelesi görmek garip
gelmişti. Telefondaki resimleri silip hemen ordan uzaklaştım.
2 gün sonra dersanenin
sahibi beni arayıp, “Dersaneye gelsene, sikişelim!” dedi. Ben de
sinirle, “Beni çok kırdın, eğer bizi yardımcına
izlettirmeseydin, düzgün davransaydın olabilirdi, ama artık seni
görmek istemiyorum!” dedim. O da pişkince, “Ne olay yaptın
amma, alt tarafı sikerken gördü. Merak etme yardımcımın
ağzı benim gibi sıkıdır, kimseye anlatmaz. Hem zaten Kubilay
seni siktiğini tüm dersaneye anlattı. İstersen bu sefer otel
odası tutarım, gel de bir güzel sikeyim seni!” dedi. Ben daha
sinirlenip, “Ne yani, sen beni siktiğini mi sanıyorsun? 5 dakika
arkamda debelendin ve senedi yırtıp attın. Acaba sen mi beni
siktin, yoksa ben mi seni?” dedim. O da, “Orospu!” deyip
telefonu suratıma kapattı ve bir daha görüşmedik. Boşboğaz
sevgilim Kubilay’dan da ayrıldım…
Daha önce
bahsettiğim gibi şu anda bir şirkette satış müdürüyüm.
Daha önceleri alt pozisyonda çalışırken sık sık
şehir dışına müşterilerimiz olan fabrikalara giderdim.
Bu iş gezileri benim için çok eğlenceliydi. Arabamla gider,
işimin uzunluğuna göre 1-2 gece kalırdım. Gündüz iş,
gece de full seksle geçerdi. Bilmediğim bir şehirde, beni kimsenin
tanımadığı yerde gönlümce takılırdım. Hatta
bazen parasını şirketin ödediği otel odasında sikişirdim
🙂 Müdür olduktan sonra bu seyahatler azaldı. Artık sadece büyük
müşterilerle yeni sözleşmeler yapmak için şehir
dışına çıkıyorum. Bir de bazen tedarikçilerle
toplantı için yurt dışına çıkıyorum ki tabii
onlar daha eğlenceli geçiyor.
Bu anlatacağım
olay ise, bundan 3 sene önce yine bir müşteriyle görüşmek için
gittiğim İç Anadolunun bir şehrinde başıma geldi.
Hayatımda ilk kez reddedildim, ama yine de hayatımın en iyi sikişlerinden
birini yaşadım. O dönem iş hayatım o kadar yoğundu ki,
bazen ben bile seks düşünemiyordum. Sabah şehre gelmiş, gün
içinde bütün işlerimi halletmiştim. Geceyi otelde geçirip ertesi gün
geri dönecektim. Akşam otele girerken bir futbol takımının
otobüsünü görmüştüm. Popüler bir kulüp değildi. Şehre maça
mı ne gelmişler. Odama yerleşip yemek yedim ve biraz dinlendim.
Daha sonra biraz gevşemek için otelin sauna-havuz-hamam
bölümüne gittim. Bikinimin üstüne bir peştemal takıp önce biraz
dinlenme alanında şezlonga uzandım.
Bu sırada da
bir sürü genç, fit sporcu tipli genç erkekler girip çıkıyordu. Büyük
ihtimalle kapıda otobüsü olan takımın futbolcularıydı.
Ben biraz göz banyosu yaptıktan sonra ortalık sakinleşti. Ben de
saunaya geçtim. İçerde sadece bir genç erkek vardı. Boyu benden biraz
kısaydı, ama müthiş bir vücudu vardı. Ter içinde göğüs
kasları, sixpackleri parıl parıl parlıyordu. Görür görmez
içim erimişti gerçekten. Selam verip oturdum ve sohbet etmeye
başladık. Gelen futbol takımındanmış.
Gülüşerek biraz sohbet ettik. Daha sonra genç gitmek için kalktı.
Tabi ben de peşinden kalktım ve kapı eşiğinde durdurup,
buhar odasına gideceğimi, daha önce deneyip denemediğini sordum.
O da denememişti. “Çok iyi geliyor, rahatlarsın!” diyerek
ısrar ettim ve buhar odasına götürdüm. Odaya girince
karşılıklı banklara oturduk. Düğmeye bastım ve
oda buhar dolmaya başladı. Bu sırada da yine gülüşerek
sohbet ediyorduk.
Buhardan
görüş mesafesi iyice düşünce, “Ay seni göremiyorum!”
diyerek yerimden kalkıp yanına oturdum. Buhar arttıkça yanyana
olmamıza rağmen birbirimizi zor görmeye başladık. O,
“Seni şimdi bile göremiyorum!” dedi. Ben de, “Bence sen
abartıyorsun, ben seni görebiliyorum!” dedim gülerek. Sonra da,
“Bak görebildiğimi kanıtlayım!” dedim ve peştamalini
açtım, altında mayosunu vardı. Elimi de mayosunun içine
attım. Siki yarı dik haldeydi, demek ki o da benden etkilendi diye
düşündüm. Ama beklemediğim bir şekilde bileğime
yapışıp elimi mayosundan çıkarttı ve “Ne
yapıyorsun sen?” diye tepki gösterdi.
Ben de, “Ne
var canım biraz eğlenelim!” deyip tekrar elimi sikine atıp, boynunu öpmeye başladım. Yine bileğime
yapışıp beni de hafifçe iterek uzaklaştırdı ve
“Burada basılırsak kariyerim biter, manyak mısın sen?”
dedi. Hayatımda ilk defa reddediliyordum ve bu beni tahrik etmişti.
Tekrar elimi sikine daldırdım ve “Tamam, o
zaman benim odama çıkalım, bana istediğin her şeyi yap tüm
gece!” dedim. Bu sefer beni engellemedi, ama, “Yarın önemli bir
maçım var, dinlenmem ve odaklanmam lazım!” dedi. Ben de sikini
sıvazlamaya devam ederek, “O zaman sen sadece uzan, ben seni rahatlatayım,
saunaya girmek gibi düşün, ama daha eğlencelisi!” dedim. Bu
sefer sırıttı ve “Vazgeçmeyeceksin değil mi?”
dedi. Ben de gülerek, “Hayır!” dedim. Biraz duraksadı ve
“Odanda da olmaz. Soyunma odasına gidip en sondaki kabine gir.
Kapıyı da kiilitleme!” dedi. “Tamam!” deyip ayağa
kalktım, ama halen içimde ekilecekmişim gibi bir his vardı. Onu
biraz daha tahrik edip işimi garantiye almak istedim ve kapıda bikini
altımı peştamalin altından çıkardım ve üstüne
attım. Gülerek şuh şekilde, “Bekletme fazla!” dedim ve
dediği yere gittim.
Kabinde birkaç
dakika bekledikten sonra kapının açılması ve üstüme
atlaması bir oldu. Öpüşerek beni kabinin duvarına dayadı.
Bu sırada da peştamalimi fırlattı. Deli gibi öpüşürken
ben de mayosunu sıyırdım, o da bikini üstümü (kumaşı
esnek olmasına rağmen) zorlanmadan yırtıp attı.
Boynumu öperek aşağı indi ve kafasını memelerime
gömdü. Öpüyor, yalıyor, ısırıyor, yoğuruyordu. Ben de
bir kolumla kafasını okşayıp memelerime
bastırıyor, diğer kolumala beline sarılıyordum. Sanki
kolumun altında bir kas yığını vardı. Daha önce
de kaslı ve sporcu erkeklerle birlikte olmuştum, ama bu
farklıydı. Daha atik ve çevik davranıyordu. Bir zaman sonra
bacaklarımı beline doladı, ben de kollarımla boynuna
sarıldım. Koala gibi vücuduna tırmanmıştım.
Sikini yavaşça amıma yerleştirdi. O soktukça ben inleyerek
tırnaklarımı sırtına geçirdim. Sok sok bitmiyordu.
Sonunda tamamı girdi ve hızlı hızlı sikmeye
başladı. Ama sırtım kabinin tahta duvarına
çarptıkça gürültü çıkarıyordu.
“Böyle çok
dikkat çekeriz!” dedi ve beni tamamen kucağına alıp tahta
duvardan uzaklaştırdı. Artık tamamen beni o
taşıyordu. Bu şekilde hızlı hızlı neredeyse
yarım saat sikti. Ama ne sikmek! Sanki makina gibi, ne yoruluyor ne yavaşlıyordu.
Yarım saatte 3 kere orgazm olmuştum. Ben inledikçe sesimi kesmek için
dudaklarıma yapışıyordu. Sonunda yavaşladı ve
durdu, artık boşalacak diye beklerken beni kucağından
indirdi. Dudaklarıma tutkulu bir öpücük kondurdu ve arkamı çevirdi.
Ben de ellerimle tahta duvara dayandım ve götümü arkaya çıkarttım.
Arkama dayanıp ellerini öne attı, memelerimi sıkmaya
başladı, boynumu sırtımı öptü. “Hadi sik
lütfen!” diye yalvarıyordum. Gülerek, “Dur bakalım bebeğim,
senle işim bittiğinde yürüyebilecek misin!” dedi. Daha sonra tek
seferde sikini amıma soktu. Ben tam çığlığı basacakken
eliyle ağzımı kapattı. Yine hızlı
hızlı sikmeye başladı. Artık orgazm olurken tüm
vücudum titriyor, garip garip sesler çıkarıyordum…
Ne kadar vakit
geçti bilmiyordum, ama sonunda yavaşladı ve kulağıma
doğru, “Korunuyor musun?” diye fısıldadı. Ben de (Evet!)
anlamında kafamı salladım. Kollarıyla vücudumu
sıkıca sardı ve içime boşalmaya başladı.
Boşalması da sikmesi gibi uzun sürdü. Sikini amımdan çıkardığında
dölleri bacaklarımdan süzülüyordu. Ona dönüp tekrar dudaklarına
yapıştım. Yarı inik haldeki sikine elimi attım, ama o
uzaklaştı ve mayosunu giyip dudaklarımı öptü.
“Harikaydın, teşekkür ederim!” dedi ve gitti. Daha
devam etmek istiyordum, beni o halde bırakmasına da bozuldum biraz.
Ama mutlu ve tatmin olmuş şekilde odama gittim. Dediği gibi
yürümekte zorlanmıştım.
Odamda aynada
kendime baktım. Boynum, memelerim, tüm üst vücudum kızarmış
ve morarmıştı. Sabah kalktığımda ise tüm
kaslarım tutulmuş ve ağrıyordu. Sikişmeye devam
etseydik belki de yataktan kalkacak halim kalmayacaktı. Daha sonraki
günlerde sosyal medyadan bulup mesaj attım, ama ya görmedi ya da cevap
vermek istemedi ve seks makinamı bir daha göremedim.
[Elif]