Bizim Tayfa! Fantastik Seks Hikayeleri! – AnalEscort


Bizim Tayfa! (Gözde 27 Y., İzmir)





Tatil sonrası işe dönüş günüm yeni stajyerlerin
geldiği güne denk gelmişti. Çalıştığım birime
her sene yeni gelen stajerler genelde kızlardan oluşur ve
aralarında tek tük erkek olurdu. O erkekler de tipsiz olduğundan pek
ilgimi çekmezdi. Bu sene, önceki senelerin aksine, aralarında
radarıma takılan bir erkek stajyer vardı. Boylu poslu,
kalıplı, tüysüz ve oldukça da yakışıklı biriydi.
Görür görmez ilgimi çekmişti.

Stajyerler birşeyler öğrenebilmek için bizlerin peşinden
ayrılmıyordu. Gözüme kestirdiğim erkek stajyer ise tek
başına ortalıkta dolaşıyordu. İlgisini üzerime çekmeliyim
diye düşünüp, hem de aramızı ısıtmak adına,
“Öyle ortalıkta tek başına dolaşırsan kurtlar
kapar bak, demedi deme!” deyip güldüm. Bu sözüme karşılık o
da, “Bir kuzunun peşine takılayım o zaman!” deyip
gülümseyerek yanıma geldi. İsminin Tolga olduğunu öğrendim.
İlk günün
heyecanını atması için ona çok yardımcı oluyor, hem de
sürekli benim çevremde olsun diye sırnaşık davranıyordum.
Tolga’yı kendime sevgili yapmayı bile aklımdan geçiriyordum…

İlk haftanın ardından aramız iyice
ısınmaya başlamış, birbirimize el kol şakası
yapacak kadar samimi olmuştuk. Ben, etrafında o kadar genç kız
varken, Tolga’yı kendime aşık etmem zor olacak derken,
tahminimin aksine Tolga bana biraz da abayı yakmış gibi
duruyordu, sürekli peşimde dolaşıp bana iltifatlar ediyordu.
Bana bir gün, mesai bitimi güzel bir kafeye gidip birşeyler içmeyi teklif
etti. Duruma bakılırsa ilk Date’imize çıkmış
olacaktık. Mesai bitimi beraber bir kafeye gidip birşeyler yeyip
içtik ve sohbetle birbirimizi daha da yakından tanımaya
başladık. Tolga, yüzme sporuyla da ilgilendiğini söyleyince,
atletik yapısının da sebebini öğrenmiş oldum. Kendisi
23 yaşındaymış ve halen öğrenci olduğu için
yurtta kalıyormuş…

Malum, yeni eve taşınmıştım ve halen evi
yerleştirebildim sayılmazdı. Laf lafı açtı, yeni eve
taşındığımdan ve bir türlü tam
yerleşemediğimden yakındım. Tolga, “Keşke daha
önce söyleseydin, eşya taşımada ve kurulumda falan yardımcı
olurdum!” deyince, ben biraz mahçupmuş gibi davranıp, burdan
çıkışta bana geçmeyi teklif ettim. O da hemen kabul etti.
Kafeden çıkıp eve geçtik.

Evimde halen açılmamış kutular ve yeni
aldığım kurulmamış eşyalar falan vardı, o
yüzden biraz da dağınıktı evim. Girer girmez üzerime rahat
birşeyler giyip Tolga’nın yanına gittim, bilerek sexy
giyinmiştim. Tolga beni rahat bir şort ve göğüslerimi belli eden
bir tişört ile görünce, baştan aşağı süzdükten sonra
da hemen eşyaların kurulumuna başlamak istedi. Önce salona TV
ünitesinin montajını yapıp, TV’yi yerleştirdik.
Salondaki diğer eşyaların da kurulumunu yapıp yatak
odasına geçtik. Bu sırada Tolga’ya sexy pozlar veriyor, onu
azdırmaya çalışıyordum. Ama Tolga ağırdan alıyordu…

Yatak odamdaki gardrobu,
ışık sistemini ve yeni yatağımın
başlığını falan kurmuş, aslında önemli işlerin çoğunu
bitirmiştik. Yatağa oturdum ve Tolga’ya, “Çok teşekkür
ederim, sen olmasan yapamazdım! Gerçi çift kişilik yatakta tek
başıma yatacağım, ama olsun!” deyip gülümsedim. Tolga
da utanıp gülümsedi. Tolga bana bir şeyler söylemek istiyor gibiydi,
ama utanıyordu. Ona, “Yatağım rahat mı, bir
otursana!” deyip yanıma oturmasını sağladım.

“Rahatmış gerçekten!” dedi ve birkaç saniye
sessizliğin ardından, “Gözde, sana bir şey söylemem
lazım!” deyip elini bacağıma koyup heyecanla konuya girdi,
“Seni ilk gördüğümden beri senden çok hoşlanıyorum, belki
biraz ani oldu ama dayanamıyorum artık, senden çok
hoşlanıyorum!” dedi. Yatakta birbirimize çok yakın
oturuyorduk, ona, “Ben de senden çok etkilendim!” deyip
dudağına bir öpücük kondurdum. Evet hızlı gidiyordum, ama
hızlı gitmeyi seviyordum. Çılgınlıklar yapıp
farklı kişilerle sikişmeyi sevsem de, bazen düzenli
sikişebileceğim bir sevgilimin olmasını da özlüyordum.

Bu öpücüğün ardından Tolga dudaklarıma yumuldu. Yeni
yatağımın üzerinde romantik bir öpüşme
yaşıyorduk, ta ki elimi sikine atana kadar. Bu hareketimden cesaret
alıp göğüslerimi avuçladığı gibi beni
yatırdı ve üzerime çıktı. Kalıplı
omuzlarını kavramak beni fena azdırmıştı. Biraz
öpüşüp yiyiştikten sonra altından çıkıp hemen
pantolonunu indirip kalkmış sikini çıkardım. Siki pek
kalın değildi, fakat uzundu. Ağzıma alıp yalamaya
başladım. Tolga zevkten deliye dönmüştü, muhtemelen
olayların bu kadar hızlı gelişmesine kendisi de
şaşırmıştı. Ben sikini gırtlağıma
kadar aldıkça Tolga bulutların üzerine çıkıyordu adeta…

Bir süre sakso çektikten sonra kalkıp soyundum. Göğüslerimi
görür görmez yalamaya başladı. Beni tekrar yatağa
yatırdıktan sonra da bir güzel amıma yumuldu. Zevkten dört
köşeydim o an. Daha fazla dayanamadım ve orgazm oldum. Artık
içimde istiyordum Tolga’yı. Bacaklarımı ayırıp,
“Gel artık!” dedim. Bembeyaz bacaklarımı omzuna
alıp sikini amıma dayadı
ve yavaş yavaş sokmaya başladı. Soft bir romantik
sikişme yaşıyorduk…

Tolga hafif tempoda sikerken ben de göğüslerimi sıkmaya ve
dudağımı ısırmaya başlamıştım. Her
ne kadar çok sert sikilmeyi sevsem de, Tolga’nın
yakışıklılığı ve kaslı vücudu
aldığım zevki artırıyordu. Bir süre bu pozisyonda
yavaş tempoda sikiştikten sonra tempoyu kendim kontrol etmek için
Tolga’yı yatağa yatırıp üzerine çıktım.
Kucağına yerleşip sikini amıma yerleştirdim. Önce
alıştırmak için yavaş tempoda git gel yapmaya
başladım. Bir süre sonra da hızlandım. Popom onun sert
kaslı kasıklarına çarptıkça aşırı zevk
alıyordum…

Ben tempoyu iyice artırınca, Tolga fazla dayanamayıp,
“Geliyorum!” diyerek aniden sikini içimden çıkardı. Dölleri
tazyikle göğüslerime ve yüzüme kadar
fışkırmıştı, ikimiz de güldük. Tolga’nın
yanına uzandım hemen. Soluklandıktan sonra Tolga bana dönüp,
“Çok sexysin, seni ilk gördüğümden beri arzuluyordum!” dedi. Ben
de, “Bu gece gitme, burda kal!” dediğimde sevinçten uçtu Tolga. Bir
süre öpüşüp elleştikten sonra birlikte duşa girdik. Duş
alırken ıslak ıslak bir posta daha sikti. Ben bu günlük bukadar
diye düşünürken, duştan çıkınca bir posta da
çamaşır makinesine domaltıp sikti. Yeniden duş alıp
yatağa geçtik, üzerimizde günün yorgunluğu da vardı,
sarılıp uyuduk. Ertesi sabah ben işe, o da okula gitti…

Günler geçtikce biz artık ciddi ciddi sevgili olmuştuk.
Sürekli birlikteydik, romantik anlar ve sevişmeler yaşıyorduk.
Fakat, Tolga’yı her ne kadar yakışıklı bulsam da,
sevişirken sanki softcore seks filminde oynuyormuşuz gibi romantik
bir sikişme performansı sergiliyordu. İlk başlarda
hoşuma gitse de, ben çok sert sikişmeyi sevdiğim için bu durum
da beni rahatsız etmeye başlamıştı…

Bir gün işe giderken önünden geçtiğim bankamatikten
işlem yapan 50’li yaşlarda, eli yüzü temiz bir amca
fenalaşınca yardımcı olup hastaneye götürdüm. Onu acile
bırakıp gidecektim ama gönlüm razı olmadı, teşhis ve
tahlillerine de yardımcı oldum. Amcayı gözetim altında
bulundurmak için yatırdılar. Sonra işime gittim. Öğlen
yemek paydosumda da ziyaretine gittim. Durumu düzelmiş, biraz kendini
toparlamıştı. Beni görünce çok sevindi. Biraz konuştuk, ismi
Cemal imiş. Kendisiyle ilgilendiğim için bana teşükürlerini
sunup dualar ediyor, “Sen bir meleksin!” deyip duruyordu…

Ertesi sabah yine ziyaretine gittim, ciddi bir şeyi
olmadığı için taburcu edilecekti. Cemal amcaya bu haberi
verince, “Benimle çok ilgilendin kızım, çok teşekkür
ederim, çok mahçup hissediyorum kendimi. Gönlümden geçti, hesap numaranı
ver de biraz para yatırayım hesabına!” dedi. “Ne demek
Cemal amca, rica ederim, paraya falan gerek yok!” dedim. Cemal amca,
“Öyleyse telefon numaranı ver de, en azından seni bir gün
yemeğe davet edeyim!” diye ısrar edince, içimden herhalde
oğluna falan isteyen amcalardan diye düşündüm. Sabah sabah çok da tartışmayıp
numaramı verdim. Gerekirse numarasını engellerim diye
düşünmüştüm. Ardından işime gittim…

O günün akşamı Tolga da benimle birlikte eve gelmişti. Hemen
soyunup yatağa girdik. Ama Tolga’da bir tuhaflık vardı bu gün, ön
sevişme falan yapmadan hemen üstüme çıkıp beni misyoner
pozisyonda sikmeye başlamıştı bile. Temposundan ben zaten zevk
almıyordum, ki bu sikiş her zamankinden kısa sürdü. Birkaç
dakikada içime boşalıp kalktı, sonra hemen elbiselerini
giyinmeye başladı. “Hayırdır, nereye?” diye
sorduğumda, “İşim var!” deyip apar topar
çıktı gitti. Fena bozulmuştum…

Cumartesi sabahı ben daha yeni uyanmıştım ki Tolga eve
geldi. Beni yine aynı şekilde bencilce sikip gitmeye kalkışınca,
aramızda hararetli bir tartışma yaşandı ve onu evden
kovdum. Öğleden sonra telefonum çalınca galiba Tolga arıyor,
pişman oldu, özür dileyecek diye düşündüm. Ama
tanımadığım bir numaraydı. Kargo falandır diye
açtım. Açar açmaz Cemal amca kendini tanıttı. Cemal amca tamamen
aklımdan çıkmıştı, arayacağını da
düşünmüyordum. Cemal amca tekrar tekrar
minnettarlığını dile getirip, beni akşam yemeğine
evine davet etti. Aile yemeklerinden sıkılırdım, kalabalığı
çekemem diye düşünsem de tatlı dilli ısrarına dayanamadım ve kabul
ettim…

Anlaştığımız saatte attığı
konuma gidince çok şaşırdım. Ev, apartman falan değil,
lüks bir villaydı. Zile bastığımda bahçe
kapısını Cemal amca açtı ve bahçeye doğru buyur etti.
Ben halen kalabalık bir aile yemeği olacak diye düşünüyordum,
“Sizinkiler içerde mi?” diye sordum. “Tek yaşıyorum
Gözde kızım!” deyip gülümsedi. Çok garipsemiştim bu durumu,
ama ayıp olmasın diye villaya doğru yürümeye devam ettim.
İçeriye girdik…

Yemek masası mükellef bir şekilde
hazırlanmıştı ve yemeklerin lüks bir restorandan
geldiği hemen belli oluyordu. “Ay niye zahmet ettin Cemal amca, bu
kadarına gerek yoktu!” desem de bana önem vermesi çok hoşuma
gitmişti. Yemeğe oturduk. Yemeklerimizi yerken sohbet muhabbet derken
iyice kaynaşmaya başladık. Cemal amca çok tatlı ve sevecen
biriydi. Ama benim aklımdan onunla ilgili fena şeyler geçmiyor
değildi hani, hem Tolga’dan bir çeşit intikam almak istiyordum…

Cemal amca, “Alkol kullanıyor musun?” diye sordu.
“Varsa içerim!” dedim. Rakı getirip ikimize de birer
kadeh doldurdu. Bu arada iyiden iyiye tanışmaya
başlamıştık. Cemal amca 52 yaşında, oldukça
varlıklı biriydi, ama hiç evlenmemiş ve çocuğu da
yokmuş. Açık açık söylemese de çapkın bir hayat yaşadığı
belliydi. Yaşına göre de genç gösteriyordu. Üçüncü kadehlerimizden
sonra Cemal amca bana iltifatlar etmeye başlamıştı bile.
Her kadın gibi niyetini sezebiliyordum. Üstelik Tolga’yla olan
tartışmadan sonra Tolga’nın aramaması da beni iyice
sinir etmişti. Bu duygular
içersinde önceki çılgınlıklarıma bir yenisini eklemeye karar
verdim…

“Rakı beni biraz çarptı herhalde…” deyip
ayağa kalktım. Salonda biraz gezinip, “Cemal amca, koskoca
villada tek başına yaşıyorsun, yalnızlık zor
olmuyor mu?” dedim. Cemal amca, “Valla ne yalan söyleyeyim, zor
oluyor Gözdeciğim!” deyince, arkasına geçtim ve iki elimi
omuzlarına koyup, “Sana masaj yapan da yoktur şimdi!” deyip
omuzlarına masaj yapmaya başladım…

İlk fiziksel yaklaşmanın benden gelmesine biraz
şaşırsa da, “Ohhh, çok iyi geldi, ellerin
yumuşakmış!” dedi. Ben masaj yaptıkça ohluyor ve
gözlerini kapatıyordu. Aslında bu olayın nereye gideceğini
ikimiz de biliyorduk. Onun için fazla uzatmak istemedim ve elimi
aşağı indirip sikine attım ve “Bunun da masaja
ihtiyacı var mı?” dedim. Gözleri fal taşı gibi
açılıp hemen ayağa kalktı. “Bu kadar hızlı
beklemiyordum, gel buraya!” deyip belimi iki eliyle
kavradığı gibi saldırırcasına dudaklarıma
yumuldu. Hem her yerimi elliyor, hem de üzerime doğru sertçe yürüyerek
beni salondaki kanepeye götürüyordu…

O tatlı ve sevimli adamın içinden Ejderha çıkmıştı
adeta. Beni hızlıca çırılçıplak soydu. Bembeyaz
pürüzsüz bedenim karşısında, “Off, ben böyle bir şey
görmedim, senin için ölürüm!”
deyip beni kanepeye yatırdı, pembe amcığıma yumuldu.
Hayvani hareketleri beni çok azdırıyordu. Çabucak kendi de soyundu ve
ıslanan amcığıma sikini yerleştirmesiyle
omuzlarıma bastırıp hunharca sikmeye başladı. Ben
hemen boşalmasından korkuyordum, ama performansı beni çok
etkilemişti. Beni biraz öyle siktikten sonra bir hışımla
domalttığı gibi amımı sertçe sikmeye devam etti.
Siktikçe memelerim sallanıyordu. Cemal amca ise, “Ohhhh, seni ilk
gördüğüm gün sikmek istemiştim, meleğim benim, ohhh!” deyip
belimden iki eliyle tutmuş kanırta kanırta sikmeye devam
ediyordu…

Yaklaşık 20 dakika siktikten sonra içimden çıkıp
sırtıma boşaldı. İkimiz de kanepeye oturduk.
İçimi deli bir azgınlık kaplamıştı. Eğildim,
sikini ağzıma alıp yalamaya başladım. Cemal amca
saçımı okşayıp, “Sen çok azgın çıktın,
ohhh, meleğim benim, seni şimdi bizim tayfayla sikmek vardı!”
dedi. O cümleyi duyunca sikini ağzımdan çıkarıp,
“Sizin tayfa ne?” deyip güldüm. Cemal amca, “Benim
arkadaşlar, üçümüz beraber grup yaparız genelde!” deyince, ben
bir çılgınlık daha yapıp, “Çağır gelsinler
hadi!” dedim. Çok şaşırsa da hemen telefonuna uzandı
ve aradı. Heyecanla, “Beyler çabuk gelin, yeni bir orospu
düşürdüm, hem genç, hem güzel, hem de çok azgın, süper bir
şey!” deyip kapatınca, “Demek yeni orospunuzum ha?”
deyip güldüm.

Onları beklerken ben saksoya devam edip sikini kaldırdım
ve kucağına çıktım, sikini amıma yerleştirip
kucağında zıplamaya başladım. Cemal amca adeta transa
geçmiş, memelerimi koparırcasına sıkıyor, “Senin
gibisini mumla arasak bulamayız meleğim, ohhh!” deyip zevke
geliyordu. Çok geçmeden boşalacağını söyleyince,
“Boşal!” deyip üzerinden kalkmadım ve içime
boşaldı. Zaten Tolga’yla tanıştığımdan
beridir kornuyordum. Cemal amca, içime boşalmasına izin verdiğim
için çok sevinmişti. “Ohhh, uzun süredir senin gibi
çıtırın içine boşalmamıştım!” dedi…

Sonra kalktık, yukarı kata yatak odasına geçtik daha
rahat etmek için. 5 dakika sonra kapı çalınca Cemal amca
kapıyı açmaya gitti, ben ise bir orospu gibi yatakta çırıl
çıplak sikicilerimi bekliyordum. Odaya Cemal amca hariç iki kişi daha
girdi ve ikisi de Cemal amcanın yaşlarındaydı. Görür görmez
birine çok şaşırdım, 1.80 boylarında ayı gibi
birisiydi. Yani yaklaşık 120 kilo vardır diye tahmin ediyorum. Hiç
bu kadar kilolu birisiyle sikişmemiştim, bu beni nasıl sikecek
diye düşündüm.

Gelenlerden birisi, “Off Cemal bu neymiş lan böyle, hayal mi
görüyoruz?” dedi. Cemal amca bizi tanıştırdı. Kilolu
olan Nusret amca, diğer sıska ve yaşına göre
yaşlı gösteren de Ömer amca idi. Nusret kalın sesiyle, “Beyler
açılın, bu parçanın tadına güzelce tek bakmam
lazım!” deyip yanıma geldi. Kilosundan dolayı tereddüt
etsem de olayları akışına bırakmıştım.
Önüme gelip fermuarını indirdi. Kalkık sikini
çıkarınca beklemediğim bir şeyle karşılatım.
Evet, kilosundan dolayı siki çok uzun değildi, ama patlıcan gibi
kalındı gerçekten. Saçlarımdan tutup sikini sertçe
ağzıma bastırdı. Göbeğinden dolayı
boğulur gibi olup sakso çekiyordum…

“Ohh beyler, orospuya
bakın, ne de istekli!” deyip ağzımdan çıktı.
Tamamen soyununca kilosu daha da iyi anlaşılıyordu, adam üç
katlı ev gibiydi. Yatağa sırt üstü yatırıp
bacaklarımı ayırdı.
Kalın sikini amıma dayadı ve yavaş yavaş girdi içime.
Kilosundan dolayı zorlandığı belliydi. Ve korktuğum
başıma geldi, tüm ağırlığıyla misyoner
pozisyonda beni sikmeye kalktı. Üzerime moloz düşmüş gibi
hissediyordum kendimi. Siktikçe dağ gibi bedeninin altında
kalıyor görünmez oluyordum…

Her yüklendiğinde sanki ruhum bedenimden dışarı
çıkıyordu ve nefessiz kalıyordum. İşin ilginci,
kilosuna rağmen hayvan gibi sert sikiyordu. Altında orgazm olup
nefessizlikten ağlamaya başlamıştım artık.
Amıma girebilsin diye bacaklarımı pergel gibi
açtığımda kasıklarım da aşırı
ağrıyordu. Neyse ki 5 dakika sertçe siktikten sonra dinazor gibi
sesler çıkarıp amıma boşalıp kalktı üzerimden.

Ben perişan halde uzanırken, Ömer amca, “Lan Nusret
kızı perişan ettin hayvan herif!” deyince gülüştüler.
Nusret amca bir kenara oturup soluklanmaya başladı. Bu sırada
beni sikmek için can atan Ömer amca hemen yanıma gelip her yerimi öpüp
yalamaya başladı. Nusret amcadan sonra biraz kendime gelmiştim
ve karşılık veriyordum. Ömer amca beni domalttığı
gibi amıma girdi. Herif makineli tüfek gibi sikiyordu beni, popomdan
‘Şap, şap, şap!’ diye sesler çıkıyordu. Kısa
sürede orgazm olmuştum ve amım da şelale gibi olmuştu.
Zevkten yatak örtüsünü parçalayacak haldeydim ki, Cemal amca da hemen önüme
gelip sikini ağzıma verdi. Biri amımı sikerken biri
ağzımı sikiyordu…

Ömer amca amımdan çıkıp yatağa uzandı ve
“Gel yavrum!” deyip kucağını gösterdi. Hemen gidip
sikine oturdum. Cemal amca da gelip arkama geçti ve “Gözde şu götünün
tadına bakalım yavrum!” deyince iyice öne eğildim istekli
bir şekilde. Cemal amca Nusret amcaya, “Görüyor musun orospuyu dünden
razı götten yemeye!” deyip, önce parmaklarıyla götümü
genişletip sonra da sikini yavaş yavaş sokmaya
başladı. Cemal amca götüme tamamen girince tutturdukları
tempoyla amlı götlü sikmeye başladılar. Tost olmanın
verdiği zevkle deliye dönmüştüm…

15-20 dakika siktiler. Osman amca amıma boşaldıktan
sonra Cemal amca da tempoyu artırıp götüme boşaldı. Biri
götümden, öbürü amımdan çekildi. Ben de yüz üstü yatmış
soluklanıyordum ki, Nusret amca kürek gibi elleriyle götümü kavrayıp,
“Şu götünün tadına bir de ben bakayım yavrum!” dedi.
“Saçmalama, seninkini alamam!” diye kurtulmaya çalışsam da
kürek gibi elleriyle belimi kavramış kurtulmama izin vermiyordu.
“Rahat dur orospu!” deyip götüme sertçe tokat atınca bu sertlik
karşısında kendimi saldım.

İki eliyle götümün yanaklarını iyice ayırıp
göt deliğimi tükürükledi, sonra sikini bastırınca ben uzun bir
çığlık attım. Nusret amca pis pis gülüp, “Böyle
bağırtırım işte orospu!” dedi ve devam etti.
Sikini soktukça vücut ağırlığını da veriyordu.
Artık bayılacak gibiydim, dayanamayıp ağlamaya başlamıştım
bile. Ama aşırı da zevk alıyordum hayvandan. Sikini
kökleyip tüm vücut ağırlığıyla kendini üstüme
bırakınca ben adeta ezildim ve nefes alamadım. Neyse ki çok
kalmadı üzerimde, götüme boşalıp hırlayarak üzerimden
kalktı.

Benim sanki pertim çıkmıştı, perişan halde
yatakta yatıyordum. O sırada Nusret amacaya telefon gelince,
“Beyler ben gidiyorum, işim çıktı!” deyip gitti. Osman
amca ise kalmıştı. Tuvalete gitmem gerekiyordu ama yataktan
kalkacak ve yürüyecek halim yoktu. Sağlı sollu kollarımdam tutup
banyoya götürdüler. Beni önce işettiler, sonra duşa soktular.
Yatağa döndüğümüzde bana birer posta daha siktiler ve üçümüz birlikte
uyuduk…

Sabah telefonumun sesine uyandım. Arayan manidar bir şekilde
Tolga idi. Meşgule attım ve benden önce uyanmış azgın
sikicilerime, “Günaydın!” dedim. Cemal amca,
“Doyamadık sana dün be yavrum!” deyince, sabah sabah ikisiyle
birer posta daha sikiştim. Kahvaltının ardından bana taksi
çağırdılar. Hazırlanıp çıkıyordum ki, Cemal
amca, “Bu üçümüzden!” deyip elime yüklü miktarda para tutuşturdu.
Şaşırdım, ama aldım. Taksiyle önce eve, ordan da
işe gittim…

İş yerinde Tolga beni görünce konuşmak istedi, ama pas
vermedim. Mesai bitene kadar peşimde dolandı, yine de oralı
olmadım. Akşam olduğunda da konuşmak için evime geldi,
kapıyı açtım ama içeri almadım, kapının
ağzında konuştuk. Barışmak istiyor, hatalı
olduğunu kabul ediyordu. Ama benim aklım halen Cemal amca ve
tayfasıyla dün yaşadığım çılgın
sikişteydi. Tolga ile sikişirken aynı zevki almam mümkün
değildi. “Artık seni istemiyorum Tolga, aramızda herşey
bitti!” dedim. Hiçbir şey demeden boynunu büküp gitti…

Hafta sonu yaklaşırken Cemal amca beni aradı ve “Bu
Cuma gelsene yine bana!” deyip davet etti. Ben, “Tamam geliyorum, sen
bizim tayfaya haber ver!” deyince, “Bizim tayfa ha?” deyip
gülmekten bir hal oldu. Cuma akşamı seve seve gittim ve bu sefer
acayip sexy giyindim. Üçü beni o hafta sonu boyunca yine evire çevire sikti…

Artık bizim tayfanın özel orospusu olmuş gibiydim.
İki aydır her hafta sonu sikişe çağırıyorlar,
siktikçe de para veriyorlardı. Verdikleri paraya sevinsem de, benim için
asıl ödül verdikleri zevk idi :)

[Gözde]