Dul Komşumuz! (Hilmi 42 Y., İstanbul)
Merhaba, ben
Hilmi, 42 yaşındayım ve evliyim. Kendime ait dükkanım var,
su tesisat işi yapıyorum. Karım Güllü ile 15 yıllık
evliyiz. Son yıllarda cinsel hayatımız neredeyse bitmişti.
Karım yatakta sürekli, “Bugün olmaz Hilmi… Başım
ağrıyor… Yorgunum… Uykum var… Migrenim tuttu…” gibi
bahaneler uyduruyordu. Karımı artık neredeyse çıplak bile
göremiyordum. Karıma çiçekler, hediyeler mi almadım. Ama ne
yaptımsa olmuyordu, karımda sürekli bir cinsel isteksizlik
vardı.
Böyle olunca tabii
ki her erkek gibi ben de başka kadınlara bakmaya başladım.
Özellikle üst kat komşumuz Venhar hanım oldukça alımlı ve
sexy geliyordu bana. Venhar hanım 37 yaşında, biraz kilolu ve
1.65 boylarındaydı. Kocası 2 yıl önce kalp krizi sonucu
vefat etmişti. Kadın duldu yani. Onu ne zaman görsem azıyordum,
hep onu arzuluyordum. Karımla aynı yaşta olduklarından sürekli
birbirlerine gelir giderlerdi, muhabbetleri vardı. Apartman girişinde
karşılaştığımız zamanlar
selamlaşırdık. Nazik ve güler yüzlüydü. Kadının
vücudunu çaktırmadan incelerdim. Memeleri iriceydi ve koca bir götü
vardı. Benim artık seks fantazim, 31 malzemem Venhar hanım
olmuştu. Evli bir erkeğin 31 çekmesi biraz garip olsa da, karım
vermediği zaman 31 çekiyordum.
Bir Pazar günü
apartmanın giriş kapısında Venhar hanımla
karşılaştık. Pazardan geliyordu, pazar arabası
doluydu. Selamlaştık. Asansör iki gündür arızalıydı,
fırsatı değerlendirip, “Siz yorulmayın, ben
taşıyayım!” diyerek pazar arabasına
yapıştım. “Ay çok kibarsınız!” diye
gülümsedi. Gülümsemesi bile beni heyecanlandırmıştı.
Birlikte dairesinin olduğu 6. kata çıktık. Kadın kapıyı
açarak, “Gerisini ben hallederim, çok teşekkürler Hilmi bey!”
dedi. Aslında arabayı kapıda bırakıp gidecektim, ama pardesüsünü
çıkarıp astığını görünce, vücudunun
hatlarını biraz izleyim diye, “Sorun değil!” deyip
mutfağa kadar taşıdım.
“Ay size de
zahmet oldu Hilmi bey!” dedi. “Ne zahmeti, önemli değil!”
dedim. “Yoruldunuz, en azından içecek birşeyler ikram edeyim?”
dediğinde, “Varsa bir bardak su yeterli olur!” dedim. Venhar
hanım bir bardak alıp damacanadan su almaya eğildi, koca götüyle
önümde domalmıştı. Offf! Altında tayt vardı! Birkaç
saniyeliğine de olsa o koca götü tüm yuvarlaklığıyla ortaya
çıkmış, içindeki külotun hatları ve amının şişkinliği
belli olmuştu. O an sikim kalktı tabii. Doğrulup suyu ikram etti
ve pazar arabasındaki sebzeleri boşaltmaya başladı. Ben
suyu içerken, hemen yanıbaşımdaki kalorifer peteğinin
üstünde serili rengarenk ve dantelli kadın külotları gözüme
ilişti. Kocaman külotlardı, bunlar kesin Venhar’ındı, onun
götü anca sığardı, burada kurutuyordu. Külotları görünce
daha bir heyecanlamıştım ve beni iyice sıcak
basmıştı.
Venhar hanımın
arkası dönük olduğu bir anda usta bir el hareketiyle külotlardan
birini kaptım, hemen arka cebime koydum. Venhar hanım sebzeleri ve
meyveleri boşaltma işini bitirdiğinde, “Ay
terlemişsiniz, yordum sizi!” dedi. “Yok canım
yorulmadım, içerisi çok sıcak!” dedim. Venhar hanım da
gülümseyerek, “Evet, içerisini hep sıcak tutarım ben, kaloriferi
kapatayım hemen!” dedi. Kaloriferin üstündeki külotlardan birinin
eksildiğini anlamasın diye, “Gerek yok, benim gitmem lazım
zaten!” deyip ayağa kalktım ve “Her hangi bir şeye
ihtiyacınız olursa çekinmeyin çağırın beni, seve seve
yardımcı olurum!” dedim. Venhar hanım sikimin kalkık
olduğunu farketmişti galiba, gülümseyerek, “Tamam,
çağırırım!” dedi. Eve dönünce ilk işim tuvalete
girmek oldu, Venhar hanımın külotunu koklayıp 31 çektim, bir
sürü fantazi kurdum kafamda…
O gün akşam
yemeğinde karım Venhar hanım hakkında konuşuyordu.
Ben, “Kadın ne yapsın, genç yaşında dul
kalmış…” deyince, karım, “Ne o, Venhar’a mı göz
diktin azgın herif?” dedi. Ben, “Ne alaka?” deyince,
karım, “Kadın azmış, sürekli (Erkeksiz olmuyor, vakit
geçmiyor!) deyip yakınıyor. Bana da (Sen çok şanslısın
Güllü, yanında aslan gibi kocan var!) diyor. Kadın, ateşini
söndürecek erkek arıyor kendine!” dedi. Ben
şaşırmış bir şekilde, “Yani birde
kapalı kadın…” deyince, karım, “Sen ne
bakıyorsun onun örtülü olduğuna, kadın iyice
ateşlenmiş yanıyor! Sabahlara kadar pørnø film izliyor azgın
karı!” dedi. Ben iyice şok oldum. O gece yatakta Venhar
hanımı düşlüyor, yanımda olsa ateşini nasıl
söndürürdüm diye hayaller kuruyordum. Venhar hanımı hayal ederek
karıma sarılıyor, kalkmış sikimi arkadan
karımın götüne sürtüyor, memelerini okşuyordum. Elimi amına
attığımda, “Bırak elleme! Aklına Venhar
karısı mı geldi?” diye tersledi. Ben, “Canım ne
alaka? Hadi bir kere yapalım!” dedim. Ama karım, “Uykum
var, şimdi olmaz!” deyip hevesimi kursağımda
bıraktı…
İki gün
sonra, sabah dükkana gitmek için tam dairemin kapısından
çıkmıştım ki, üstten Venhar hanım, “Hilmi
Bey?” diye fısıldadı. Sanki duyulmasını istemiyor
gibiydi. Kafamı kaldırıp merdiven boşluğundan
yukarıya baktım. Üzerinde ince bir sabahlık vardı. Başını
da eşarpla kapatmıştı, o haliyle oldukça sexy duruyordu.
Ben de onun gibi fısıldayarak, “Buyrun Venhar hanım?”
dedim. “Benim lavaboda bir sorun var galiba, öğleden sonra gelip bir
baksanız?” dedi. Ben, “Şimdi bakayım isterseniz Venhar
hanım?” deyince, “Yok, şimdi çocuklar evde, siz
öğleden sonra saat 2 gibi gelin!” dedi. “Peki, gelirim!”
dediğimde teşekkür ederek gülümsedi ve içeri girdi. Beynimde
şimşekler çaktı, kadın kesin kendini bana siktirecek diye düşündüm.
Onu öyle görünce hemen içeriye dalmak istemiştim, ama kadın
tedbirliydi, evde çocuklar olduğundan sonra gelmemi istemişti.
Dükkanda vakit
geçmiyor, bir türlü saat 2 olmuyordu. İçim içime sığmıyor,
karımın dedikleri aklıma geliyor, bir de
arzuladığım kadının o sexy hali gözümün önünden
gitmiyordu. Nihayet tam saat 2’de takım çantasını alıp,
kimseye gözükmemeye çalışarak Venhar Hanımın
kapısına dikildim. Kapıyı hafifçe tıklattım. Venhar
hanım kapı arkasında beni bekliyormuş, kapı hemen
açıldı. Yine başı örtülüydü, ama diz hizasında bir
etek giymişti. Bunca yıllık komşumuzdu, ama onu ilk defa bu
kadar kısa bir etekle görüyordum. Hep kapalı giyinirdi, hep ayak bileklerine
kadar uzun etekle veya pantolonla görmüştüm. Ayrıca onun giyim tarzına
göre dekolte sayılacak bir bluz vardı üzerinde. Hafif de makyaj
yapmış ve parfüm sıkmıştı. Beni heyecan
basmıştı yine. Güler yüzle, “Hoş geldiniz Hilmi
Beyciğim!” dedi, içeri buyur etti.
Mutfağa
geçtik. “Nesi var lavabonun?” dedim. “Alttan su damlatıyor
gibi!” dedi. “Hemen bakayım!” dedim. Tezgahın
altındaki dolap kapaklarını açtım, dolabın içi kap
kacak doluydu. Ben, “Lavabonun altına girmem lazım!” deyince,
“Hemen boşaltayım!” diyerek yine önümde domaldı. Offf!
Manzara müthişti. Tabii manzarayı görünce sikim de anında kalkmıştı.
Venhar hanım kap kacağı boşlatırken nerdeyse beni de
boşaltacaktı. Dolap boşalınca lavabonun altına
sırtüstü yatarak girdim. Ama lavabonun altına bakacağıma,
tepemde dikilen Venhar hanımın süt gibi bacaklarına bakıyordum.
“Bana kuru bir bez verin ve musluğu açın!” dedim.
Venhar hanım bana
bezi vermek için çömelince dantelli beyaz külotu da gözüktü. Külotun içinde iri
bir yumruk gibi kabarık duran amcığının
yarığına kadar belli oluyordu. Kafayı yiyecektim resmen. Venhar
hanım doğrulup musluğu açtı. 15-20 saniye sonra,
“Kapatayım mı?” dedi. Lavabonun damlatan yerini hemen tespit
etmiştim, ama vakit kazanmak için, “Kapatmayın, biraz
aksın!” dedim, aval aval Venhar hanımın bacaklarına
bakıyordum. Bir iki dakika sonra Venhar hanım tekrar,
“Kapatayım mı?” deyince, “Tamam, kapatın, ben
göreceğimi gördüm!” dedim. Lavabonun körüklü gider hortumu biraz gevşemişti,
ama Venhar hanım sanki kendisi kasıtlı olarak
gevşetmişti. Basit bir işti, elimle
sıkıştırdım ve “Tamamdır, hallettim!”
dedim.
Lavabonun
altından çıkacağımda, Venhar hanım eğilip,
“Yardım edeyim!” diyerek elini uzattı. Aslında kendim
kalkabilirdim, ama Venhar hanım eğilince memelerinin çatalı
görünmüştü. Birkaç saniye fazla görebilmek için uzattığı
elini tuttum ve memelerine bakarak lavabonun altından çıktım. Bana
borcunu sorunca, “Borcunuz falan yok!” dedim. “Zahmet oldu Hilmi
bey, vişne şerbeti yapmıştım, içer misiniz?” dedi.
“Peki!” dedim. Dolaptan vişne şerbetini çıkardı,
salona geçtik, karşılıklı oturup içmeye başladık.
Venhar hanım yalnızlıktan bahsediyor, “Kocasızlık
zor Hilmi bey…” diye dert yanıyordu. Sonra, “Güllü çok
şanslı valla!” deyince, ben artık dayanamadım,
“Güllü şanslı, ama yatakta bana bir hayrı yok!” dedim.
Şuh bir kahkaha atarak, “Ay sizde de mi bir hareket yok?” dedi.
Bu arada karşımda bacak bacak üstüne atmış, eteği
baldırlarına kadar açılmıştı. Ben
bacaklarına bakarak, “Ben her zaman hazırım, ama Güllü
benden kaçıyor hep!” dedim. “Aaaa, daha neler! Ne
sıklıkta ilişkiye giriyorsunuz ki?” diye sordu. “Ayda
bir, bazen iki ayda bir!” dediğimde, “Ay sizin gibi boylu poslu,
güçlü kuvvetli ve yakışıklı bir erkeğe bu
yapılmaz ama! Siz benim kocam olsaydınız, asla hayır
demezdim!” dedi.
Kadın resmen
bana yürüyordu, benim de atağa geçmem gerekiyordu. “Siz de çok zarif
ve güzelsiniz Venhar hanım!” dedim. “İltifatınız
için teşekkür ederim!” dediğinde, “İltifat etmiyorum,
gerçekten çok alımlı ve sexysiniz!” dedim. Venhar hanım gülümseyerek,
“Ayol benim neremi sexy buluyorsunuz ki?” dediğinde, “Her
yerinizi! Belki inanmazsınız ama uzun zamandır hep sizi
arzuluyorum!” dedim. Venhar hanım, “İnanırım, zaten
ben de bu ilginizin farkına varmıştım. Sahi, o gün külotumu
neden yürüttünüz? Açık açık isteseydiniz verirdim ayol!” diyerek
kahkaha attı.
Venhar hanım külotunu
çalmamı komik bulmuştu, ama ben çok utanmıştım.
Söyleyecek başka birşey gelmedi aklıma, “Ne bileyim, meraktan
işte…” diyebildim. “Demek meraktan ha? Başka neyimi merak
ediyorsunuz bakalım?” dedi. Ben, “Her yerinizi!” deyince,
fettanca gülümsedi ve “Mesela neremi?” dedi. Aslında
amını çok merak ediyordum, ama direkt diyemedim tabii.
“Saçlarınızı!” dedim. Başörtüsünü açtı,
saçlarını savurdu, kumral saçları vardı.
“Başka?” diye sordu. Bacaklarına bakarak,
“Bacaklarınızı!” dedim. “Hımmm!”
diyerek ayağa kalktı, eteğini yukarıya toparladı,
külotunu göstermeden karşımda bacak show yapıyordu. “Güzel
mi bacaklarım?” dedi. Yutkunarak, “Evet, süper!” dedim.
Venhar hanım,
“Sen şimdi içime giydiğim külotu da merak ediyorsundur?”
dedi. Sizli bizli konuşmayı bırakmış, ilk defa bana
‘Sen’ demişti. “Evet, hemde çok!” dedim. Yandan fermuarını
açıp eteğini çıkardı, karşımda beyaz külotuyla
kalakaldı. Yiyecek gibi bakıyordum. “Başka?” dedi. Ben,
“Sutyenini!” deyince bluzunu da çıkardı. Külotu gibi beyaz
bir sutyeni vardı. “Beğendin mi?” diye sordu. “Evet,
memelerini görmek istiyorum!” dedim. Gülümseyerek, “Çok
sabırsızsın!” dedi. Arkasını döndü, kopçalarını çözüp sutyeni
çıkardı ve tekrar bana döndü. Sanki beni daha da kudurtmak istercesine
memelerini avuçlarıyla kapatmıştı. Ellerini memelerinden
çekince, “Offff!” dedim. Memeleri hayal ettiğim gibi iriydi ve
sexy bir sarkıklık vardı. “Nasıllar?” diye sordu.
Yutkunarak, “Süper!” dedim.
Uzun zamandır
arzuladığım kadın şimdi üzerinde sadece külotla
karşımdaydı. Ben vücudunu hayranlıkla incelerken, Venhar iç
gıcıklayıcı bir ses tonuyla, “Eee, kukumu merak
etmiyor musun?” diye sordu, bu arada külotunun üzerinden amını
okşuyordu. “En çok oranı merak ediyorum zaten!” dedim. Venhar
fingirdeyerek külodunu yavaş yavaş indirmeye başladı.
Sonunda külot bacaklarından aşağıya düştü. Gözlerim
fal taşı gibi açılmıştı, amcığı
göbeğinin altında tam belli olmasa da biraz kıllıydı. Venhar
etrafında şöyle bir dönüp, “Eee, nasılım?” dedi.
“Çok güzelsin, harika bir vücudun var!” dedim.
“Biraz şişman
değil miyim?” diye sordu. “Sana sexylik katıyor
güzelim!” deyip ayağa kalktım. Çabucak tişörtümü ve
pantolonumu çıkardım, üstümde sadece donumla Venhar’a
sarıldım. Dudaklarımız kenetlendi ve öpüşmeye
başladık. Az sonra vücuduna değen sikimi farkedip, “Yaramazlık
yapan bu şey de ne?” deyip, donumun üstünden sikimi okşamaya
başladı. Ayakta öpüşmeye devam ederken ben de onun memelerini ve
kocaman götünü avuçluyordum. Bana sabırsız demişti, ama kendisi
benden de sabırsızdı, kollarımdan kurtulup önümde çömeldi.
“Ben de en çok bunun içindekini merak ediyorum!” deyip donumu
indirince sikim yay gibi yerinden fırladı. “Yaramaz şey
seni!” diyerek sikime hayran hayran bakıyordu, “İki yıldır
görmüyordum böyle bir yaramazı!” diyerek elini sikimde gezdirmeye
başladı.
Ben,
“Beğendin mi Venharcığım?” deyince,
“Mmmmhhhh bayıldım, ama epeydir ilgisiz kalmış bu, biraz
ilgi göstereyim!” deyip sikimin başına öpücük kondurdu, sonra da
ağzına alıp başını emmeye başladı.
“Immm, ımmm!” diye sesler çıkartarak sikimi somururken, bir
eliyle de taşaklarımı okşuyordu. Müthiş haz
alıyordum, “Ohhh! Harika yapıyorsun aşkım!”
dedim, sağ elimle kafasını bastırdım. Kadın iki yıllık
açlığını 5 dakikada gidermek istercesine sakso çekiyordu. O
kadar iştahlı emiyordu ki, boşalmamak için kendimi zor
tutuyordum. “Offff, çıldırtıyorsun beni Venhar, gel
aşkım!” dedim ve kollarından tutup ayağa
kaldırdım.
Kanepeye yatırdım, sırtüstü uzanınca
amcığı daha belirgin ortaya çıkmıştı. Nereye
baktığımı anlayınca,
“Beğendin mi aşkım, amım güzel mi?” dedi.
“Evet, ama onun da epey bir ilgiye ihtiyacı var!” deyip
bacaklarını ayırdım. Amını önce öpüp sonra da
yalamaya başladım. Venhar, “Mmmhhhh!” diye iç çekti.
Amı sulanmıştı iyice. Amcığını iki
parmağımla ayırıp bızırını emmeye
başladığımda, “Immmhhhh!” deyip sularını
saldı. Su içen bir kedi gibi yalıyordum amını, karıma uzun
zamandır yapamadıklarımı Venharcığıma
yapıyordum. Venhar ise, “Çok güzel yalıyorsun, devam et! Ohhhh!”
diye inliyor, başımı amına bastırıyordu…
Biraz sonra da, “Hadi
erkeğim, sik beni!” diye fısıldadı. Doğrulup
sikimi amcığına sürtmeye başladığımda,
sabırsız bir şekilde, “Hadi sok erkeğim!” diye
inledi. Sikimin başını tükürükleyip yüklendim. Yarısına
kadar sokmuştum ki, “Ohhhh!” deyip bana
sarıldı. Biraz göbekli olduğu için tamamı girmemişti,
ama amcığı sıcacıktı. “Bir saniye aşkım!”
deyip kanepenin yastığını aldım, götünün altına
soktum. Bacaklarını da omzuma koyup, sikimi tekrar amına yerleştirdim.
Bu sefer hepsini sokabilmiştim. Sikmeye başladığımda
inlemeleri de arttı. Tamamı giriyor, dibine dibine geçiriyordum. Her
bastığımda, Venhar çılgınlar gibi inliyor, tüm vucudu
kanepenin üstünde yaylanıyordu. 15-20 dakika o pozisyonda sikip, bacaklarını
omzumdan indirip sikmeye devam ettim. Amının
sıcaklığına ve ıslaklığına daha fazla
dayanamayacaktım. “Geliyorum aşkım!” dediğimde,
“İçime olmaz, çıkar!” dedi. Son anda çıkarıp,
göbeğine boşaldım…
Biraz dinlendikten
sonra mutfaktan peçeteliği getirip Venhar’a uzattım. Göbeğindeki
dölleri temizleyip, bana sarıldı. Vücudumu okşayarak, “Ohhh
erkeğim, çok güzeldi!” dedi, “Evet aşkım,
süperdi!” dedim. Bir süre öpüştük. Sonra kalktı ve elimden tutup,
“Gel erkeğim, duş alalım!” diyerek beni de kaldırdı.
Duşun altında hem yıkanıp hem biraz seviştik, Venhar’ın
amını bir güzel yıkadım. Kurulanıp tekrar salona
döndük. Venhar sikimi biraz okşadıktan sonra, “O karın
olacak şıllık senin kıymetini bilmiyor azgın
erkeğim benim!” deyip, beni kanepeye yatırdı. Memelerini
vücudumda gezdirmeye başladı, memelerini sikime hafif hafif
dokunduruyor, beni müthiş tahrik ediyordu. Ben de elimi koca götünde
gezdiriyor, amını okşuyordum…
Sonra memelerini
ağzıma verdi, meme uçları fındık iriliğindeydi.
Bir süre bana memelerini emdirdikten sonra tekrar sikimi öpmeye
başladı. Sonra üstüme ters uzanıp sikimi somurmaya
başladı. Başım amının altında
kalmıştı, yüzüme bastırdığı amcığını
dillemeye başladım. Göt deliğine parmağımı sokunca
irkildi, ama birşey demedi, sikimi daha bir iştahla emmeye devam
etti. Sikim tekrar sertleşince, Venhar neşeli bir şekilde, “Bu
yaramaz yine amcık istiyor!” dedi. Ben de, “Üstüme çık aşkım!”
dedim. Doğruldu, yüzünü bana dönüp sikimi kavradı,
amcığının dudakları arasında biraz gezdirip,
yavaş yavaş oturmaya başladı. Sikimi milim milim amına
alıyordu, amcığı ıslak ve sıcaktı. Hepsini amına
alınca, “Ohhhh!” diyerek yavaş yavaş hareketlenmeye
başladı. Koca götüyle beni eziyordu. Zıpladıkça sallanan memelerini
avuçluyordum. Biraz doğrulup memelerini öptüm, o da öne eğilince
dudaklarımız kenetlendi…
Zıpladıkça
sikim köküne kadar giriyor, amının dibini hissediyordum. Dehşet
bir sikişin içindeydik. Zıpladıkça altımızdaki kanepe de
yaylanıyordu, az daha kanepenin yaylarını patlatacaktık. 10
dakika üstümde yaylandıktan sonra, ona, “Aşkım pozisyon
değiştirelim!” deyip dört ayak domalttım. Belini biraz
indirince kocaman götü önüme serildi. Götünü birkaç kez tokatladım, hoşuna
gitmişti, tokadı her yapıştırdığımda
fingirdiyordu. Sikimi arkadan amına yerleştirip tekrar pompalamaya
başladım, belinden kavramış köklüyordum. Bacaklarını
birleştirdiğimde amcığı daralmıştı, şimdi
çok daha zevkli bir sikişin içindeydik. Venhar orgazm olmasına
rağmen, “Erkeğim çok güzel, devam et, durma!” diye
inliyordu…
5 dakika kadar daha siktikten
sonra, “Geliyorum!” dedim. “Nolursun daha gelme, biraz daha sik
aşkım!” diye inledi. 2-3 dakika daha siktim, boşalmamak
için zor tutuyordum kendimi. Nihayet Venhar, “Ohhhh, şimdi
gelebilirsin!” deyince sikimi amından çıkardım ve koca
götüne boşaldım. Venhar kanepeye yüz üstü yığıldı.
Tam zamanında sikimi çıkarmıştım, az kalsın içine
boşalacaktım. Venhar peçeteyle götünü temizledikten sonra döndü. Elimi
tutup, “Harikaydın erkeğim, hep böyle sik beni!” dedi. Birbirimize
sarılıp öpüştük…
Gitme vaktim
gelmişti, toparlandık. Giyinip Venhar’a veda öpücüğü kondurdum. Bana,
“Hilmiciğim, bundan sonra benim kocamsın, istediğin zaman
gel aşkım, sık sık uğra!” dedi. “Tabii ki
uğrayacağım aşkım!” dedim. Ben kapıdan
çıkarken, “Güllü’ye de teşekkürlerimi ilet!” deyince
şaşırmıştım. “Neden ki?” diye sorunca, “Sikişmemize
müsaade verdiği için!” dedi. Ben afallamış bir halde, “Güllü’nün
haberi var mıydı yani?” dediğimde, “Bunu planlayan
oydu zaten!” dedi. Demek ki karım o yüzden bana Venhar’ın azgınlığından
bahsetmişti.
Eve döndüm,
karım salondaydı. Beni görünce gülümseyerek, “Eee,
nasıldı? Amcığa doydun mu kocacığım?”
dedi. Ben de, “Anlayışlı karıcığım!”
deyip dudağından öptüm. Karım, “Eee, doyurdun mu azgın
karıyı, yarak yarak diye kuduruyordu?” dedi. “Evet
karıcığım, kadın yanıyormuş meğersem, ayrıca
sana da teşekkürlerini yolladı!” dedim. Karım gülerek, “Belliydi
zaten!” deyip tavanı gösterdi ve “Üstten habire kanepe
gıcırtısı geldi, zangır zangır inledi
ortalık!” dedi. Karımın tavanda gösterdiği yerde Venhar’la
sikiştiğimiz kanepe vardı :)
[Hilmi]