Karımın Zenci Yarağıyla Tanışması! (Emre 24 Y., İstanbul)
Sabah saat 7:00
gibi kapının çalmasına uyandım. Gelen kapıcı
Hüseyin efendiydi. Kendisine, “Haftasonu Leyla’yı rahatsız etme,
misafiri var!” diyerek oyalamıştım. Neyse, içeri buyur
ettim. “Leyla hanım yok mu?” diye sordu. “İçeride uyuyor,
gidelim yanına!” diyerek yatak odamıza götürdüm. Karım
yatakta uyurken, Hüseyin efendiye, “Hadi sen de geç yanına uzan,
özlemişsindir Leyla’yı, özlemini gider, ama bu sefer elinden
geldiğince sert sik! Hem sadece amını değil, götünü de sik!
Dur desede durma!” dedim. Amacım karımı sert sikilmeye
alıştırmaktı, çünkü bu halde onu 3-4 Zencinin arasına
koysam pert olurdu, sadece acı çeker zevk alamazdı. Ben onun Zenci
yarağında sikilirken zevk çığlıkları
atmasını istiyordum.
Hüseyin efendi,
“Peki!” dedi. Tamamen soyunup karımın yanına geçti.
Heryeri kıllı ve kilolu herifin tekiydi, benim karım ise onun
hayal bile edemeyeceği güzellikteydi. Ama ben kendi ellerimle
karımı ona teslim edip siktirmiştim ve yine karımı ona
teslim ediyordum. Ellerini karımın vücüdunda gezdirmeye, boynunu
öpmeye başladı. Karıma sürekli, “Aşkım, sevgilim!”
diyordu. Leyla uyanıp Hüseyin efendiyi yanında görünce önce biraz
afalladı, ama sonra ona, “Günaydın aşkım!” deyip
onun dudaklarına yapıştı. İnanın ben bile
şok oldum. Normalde karım Hüseyin efendiyi istememişti, Hüseyin
efendi karımı güzelce sikince karım razı olmuştu, ama
bunu ben bile beklemiyordum. Karım artık içindeki orospuyu gün yüzüne
çıkarmıştı…
Ben köşeye
çekilmiş, karımla Hüseyin efendinin sevişmesini izliyordum.
Hüseyin efendi karımın memelerini, götünü, amını,
bacaklarını öpüp yalayarak bitirdi resmen! Karım artık
dayanamayıp, Hüseyin efendiye, “Sik beni aşkım, gir içime!”
diye yalvarıyordu. Hüseyin efendi de artık sikini leylanın
amına yerleştirip sertçe sikmeye başladı. Karım
çığlıklar atarak sikilmeye başladı. Ben de bu duruma
dayanamayıp 31 çekerek boşaldım. Hüseyin efendi ona dediğim
gibi karımı sert şekilde, hiç boşalmadan yaklaşık
bir saat boyunca, hem amını hem götünü sikti.
Karım ara ara,
“Dur, yavaş!” dese de, o daha da hızlandı. Karım
iki kez orgazım olmuştu. Boşalma sırası Hüseyin
efendiye geliyordu ki, karım beni bir kez daha
şaşırtacaktı. Hüseyin efendinin geleceğini anlayan karım
hemen altından kaçıp onun yarağına yumuldu. Normalde onun
kıllı yarağını yalamaktan midesi bulanırdı,
ama bu sefer öyle zevkle yalıyordu ki, anlatamam. Hüseyin efendi
homurdanmaya başlayınca, karım sikini iyice azğına
aldı ve Hüseyin efendi resmen kükreyerek karımın
boğazına boşaldı. Karım ise bütün dölleri yuttu. Yan yana
sarılarak yatakta uzanıyorlardı, ama saat baya ilerlemişti
ve işe gidecektik. Hemen toparlandık ve hep birlikte evden
çıktık.
Ben tüm gün,
karıma Zencileri nasıl bulacağım diye düşünürken, karımdan
bir mesaj geldi. Çağan’ın iş çıkışı
kendisini otele davet ettiğini, eve biraz geç geleceğini yazmıştı.
Ben ise sadece, “Tamam!” diyebildim. Karım ben onu izleyemeden
Çağan’la sikişecekti. Ben de o akşam sahile inip Zenci
avına çıktım. Amacım saat satan Zencilerden bulmaktı.
Çok dolandım, ama bir türlü kimseyi bulamadım. Eve doğru dönmeye
karar vermiştim
ki, karşıdan bir Zencinin geldiğini gördüm, ellerinde tespih ve
saatler vardı. Kendi kendime (Tamam buldun da, konuyu nasıl açacaksın?) diye düşündüm. Hemen kendisini çağırdım
ve saatlere bakar gibi yapıp onu incelemeye başladım. Vücudu
kaslı, genç birisiydi.
Kendisine,
“Aç mısın, ben tost yemeye gidecektim, sen de gel istersen
tost ısmarlayım sana?” dedim. O da yarım Türkçesiyle,
“Olur abi!” dedi. En yakın kafeye oturduk ve birer tost
söyledik. Tanıştık, ismi Abdu imiş. Kendisine,
“Türkiye nasıl, mutlu musun burada?” diye sorular soruyordum. En
sonunda da, “Türk kızları nasıl, beğeniyor
musun?” diye sorunca, “Evet çok güzeller!” dedi. “Hiç
biriyle birlikte oldun mu?” diye sorunca, birkaç kez orospu
siktiğinden bahsetti. Ben de ona, “Ben de de bir ateşli orospu
var, hiç Zenci yarağı yememiş, istersen sana
ayarlayım?” dedim. “Olur tabi, ne kadar?” dedi. “Ücreti
sonra konuşuruz!” dedim ve telefon numarasını istedim. “Benden
mesaj bekle!” deyip ayrıldım…
Akşam
aynı şeyleri karıma anlatınca karım çok
heyecanlanmıştı. Bana, “Ne kadar isteyeceksin?” diye
sorunca afalladım ve “Anlamadım?” dedim. Karım, “Beni
ne kadara ona vereceksin, hani Zenci kaç para demiş ya?” dedi. Resmen
şok olmuştum. Aklımda Abdu’dan para almak yoktu, ama karım
resmen orospuymuş gibi bana ondan alacağım parayı soruyordu.
“Para almayacağım!” deyince, karım, “Bence
alalım, bana verirsin parayı, bu fırsat kaçmaz!” dedi. Ben de,
“Öyle mi, ulan orospu oldun iyice!” dedim. “Beni orospu yapan
sensin!” dedi. Haklıydı da, ama nedense çok sinirlenmiştim.
O sinirle Abdu’ya mesaj attım, “Yarına hazırlan, ücreti de
geldiğinde konuşuruz, ama merak etme çok pahalı olmaz!”
dedim.
Bu işi bizim
evde yapamazdık, otel de olmazdı, çok dikkat çekerdi. Ertesi sabah,
bir haftalık ev kiraladık. Sonra da, Abdu’ya akşam 20:00’de
buluşmak üzere oranın adresini attım. Akşam 18:00 gibi
işten çıkıp o eve gittik. Karım çok
heyecanlandıydı. Hazırlanmaya başladı. Saat tam 19:55’de
kapı çaldı. Delikten baktım, gelen Abdu idi. Kapıyı
açtım ve içeri buyur edip yan odaya aldım. Bir süre sonra karım da
içeri geldi. Karımı görünce Abdu küçük dilini yutacaktı. Karımın
üstünde sadece ince bir tül elbise vardı, altına da başka
birşey giymemişti.
Abdu bana, “Abi
senin orospu çok güzel, çok pahalıdır!” dedi. “Anlaşırız,
sorun değil, sen keyfini çıkar! Yalnız ben burada oturup sizi
izleyeceğim, sorun olmaz herhalde?” dedim. Karım da hemen Abdu’nun
önünde diz çöküp, pantolonun kemerini çözüp, pantolonu tamamen indirdi. En
sonunda da boxerini indirince, en az 20 cm olan, kocaman başlı,
kapkara, kalın bir yarakla karşılaştı. Önce eline
alıp ona 31 çekerken Abdu da ayağa kalktı ve bir elini
karımın memelerine attıp okşamaya başladı.
Karım da üstündeki tül elbiseyi indirdi. Abdu üstünü çıkarınca
kaslı vücuduyla artık tamamen çıplaktı. Abdu yarağını
karımın ağzına doğru tutunca karım hemen saksoya
başladı. Arada taşaklarına yumularak ona güzel bir sakso
çekiyordu…
Sonra Abdu birden karımı
kaldırdı ve kucağına aldı. Karım da, “Hadi
odamıza geçelim!” dedi. Karım kucağında yatak
odasına gittiler. Tabi ki ben de arkalarından gittim. Abdu karımı
yatağa yatırp üstüne çıktı ve öpüşmeye, elleşmeye
başladılar. Karım artık iyice kıvama gelmişti, Abdu’ya,
“Sok kobranı bana!” diye yalvarıyordu. Abdu o haşmetli
yarağını karımın amına yerleştirmişti,
ama sırf yarağının kafası karımın
amının boyu kadardı. Zorlaya zorlaya birazını sokabilmişti.
Karım ise gözleri yerinden fırlayacakmış gibi
çığlıklar atmaya başladı. Abdu tecrübeliydi,
yavaş hareketlerle yarısını sokup, git gele
başlamıştı. Karım da artık çok zevk almaya
başlamış olacak ki, amından sular akmaya
başlamıştı…
Abdu gittikçe
tamamına yakınını sokar olmuştu. En az 20 cm olan
yarak şuan daha büyüktü ve neredeyse hepsi karımın amının
içindeydi! Sonra pozisyon değiştirdiler, Abdu karımın
bacaklarını omzuna aldı ve tüm gücüyle pompalamaya
başladı. O pompaladıkça yarağı karımın
amında biriken su sesleriyle ‘şlap, şlap!’ diye ses
çıkartıyor ve odanın her yerinde karımın zevk
inlemeleri yankılanıyordu. Sonra misyoner pozisyonuna geçip, Abdu karımı
hem sikip hem de öpmeye başladı. Karım ilk
orgazımını olmuştu. Bir süre sonra da Abdu’nun üstünde
çıkıp yarağının üstünde zıplamaya
başladı…
Aradan 15 dakika
geçmişti. Ben Abdu’ya, “Sadece amını değil götünü de
sik!” deyince, karım, “Olmaz, çok büyük alamam!” dedi. Ben de,
“Alışman lazım, yoksa hayal ettiğimiz şeyi
yapamayız!” deyince ses çıkarmadı. Abdu hemen karımı
domalttı ve altına yastık koyup götünü iyice yukarı çekti.
Ben de ona önceden getirdiğim ve artık sürekli
kullandığımız bir losyonu verdim. İyice deliğine
ve yarağına sürüp, götüne sokmaya başlayınca, karım
ağrı çekmeye başlamıştı bile. Abdu yavaş
hareketlerle yarağının kafasını sokabilmişti. Karımın
alışabilmesi için bir süre öyle bekledi. Sonra yine yavaş
hareketlerle git-gel yaparak iyice alıştırdı karımın
götünü. Karım da artık zevk almaya başlamış olacak ki,
“Daha da sok!” demeye başlamıştı. Abdu yarısına
kadar sokmuş ve git-gel yapmaya başlamıştı…
Abdu ara sıra
yarağını çıkarıp karımın göt deliğine
bakıyordu. Karımın göt deliği kocaman olmuştu ve Abdu’nun
koca yarağına iyice alışmıştı artık. Karım
yine biraz acı çekiyordu, ama aynı zamanda da zevk
aldığı inlemelerinden belliydi. Neyse, Abdu yine bir 15 dakika
boyunca karımın götünü sikti ve içine boşaldı. İkisi
de yatakta uzanıyorlardı. Abdu tam toparlanacaktı ki, karım,
“Ne yani, tek postada bırakacak mısın beni?” dedi. Abdu
bana dönüp, “Abi o kadar param yok, tek postaya anca yeter!” deyince,
karım, “Bu benden olsun, gel burayaaaa!” diyerek Abdu’yu yatırdı
ve kaslı vücuduna öpücükler kondurmaya başladı. Sonra da henüz
deliği kapanmamış götüne yarağını hizalayıp,
içine aldı, oturup kalkmaya başladı. Bir yarım saat boyunca
daha sikişip, ikisi de neredeyse aynı anda boşaldılar…
Abdu içeride olan
pantolundan 20 Dolar çıkarıp, mahçup bir şekilde, bana, “Yeter
mi abi?” diye sordu. Karım da, “Yeter, yeter!” deyip Abdu’nun
elinden aldı parayı ve Abdu’yu öpüp duşa girdi. Abdu üstünü
giyinirken, ona, “Arkadaşların var mı, aynı senin gibi,
yarakları da seninki kadar büyük?” diye sordum. O da, “Ohoo çok
var, ama ben senin orospuyu çok sevdim, çok güzel, manken gibi, ben istiyor
sürekli onu!” dedi. Ben de, “Tamam, merak etme, yarın da gelirsin,
ama yanında bir arkadaşını daha getir. Sonra da senden birkaç
arkadaşını daha çağırmanı isteyeceğim!”
dedim. Abdu, “Tamam abi, teşekkürler!” dedi ve çıktı…
Karım
duştan çıkınca, ona, “Çağan’a söyle, bir hafta yoksun.
Seni sırayla Abdu’ya ve arkadaşlarına siktireceğim, en
sonra da hepsini birden alacaksın içine!” deyince, “Offf, desene
beni bayıltana kadar sikecekler!” dedi. Plan belliydi, yarın iki
Zenci yarak sırayla sikeceklerdi, sonraki gün ise ikisi birden, en sonda
da 4-5 Zencinin ortasına atacaktım karımı!
[Emre]