Koşulsuz Yükümsüz Seks! (8) (Kaan 25 Y., İstanbul)
Yaren’in kaşarlık seviyesi yine dönemsel olarak
artmıştı. Özellikle birlikte dışardayken teşhircilik
yapmaya bayılıyordu. Göğüslerinin, amının ve götünün
hatlarını detayına kadar belli eden sexy kıyafetler
giyiyor, yolda görenler de ona sikecek gibi bakıyordu. Tabii bu durum
sadece Yaren’i değil, beni de fena azdırıyordu. Bu
azgınlıkla yine bir mesai sonrası Yaren’le birlikte eve girer
girmez, daha koridorda taytını ve tanga külodunu aşağı
sıyırdım, ellerini duvara yaslayıp götünü hızlıca
sikmeye başladım. Esmer pürüzsüz götüne pompaladıkça halen ilk
seferki gibi zevk alıyordum ve sikmeye doyamıyordum…
Götünden çıkıp bu sefer amını sert sert sikerken
kendini arkaya bastırıyor, “Daha sert erkeğim, parçala
beni, ahhh, ohhh!” diye inliyordu. Çok geçmeden titreyerek orgazm olmaya
başladı. Ama o titrerken ben daha da hızlanıp sikmeye devam
ettim. Artık inlemeleri çığlıklara dönüşmüştü,
öyle ki elimle ağzını kapatmak zorunda kaldım,
komşulara rezil olmamak için. Çok geçmeden ben de amının içine
boşaldım. Amından çıkıp götüne bir tokat atıp
salona geçtim. Yaren de banyoya temizlenmeye gitti…
Hafta sonuydu, bu akşam belki üçümüz birlikte
takılırız diye Sıla’yı aradım. Ama Sıla,
“Kuzenim geldi, şimdi sizinle çıkarsam kıza ayıp olur,
onun için ben gelemeyeceğim, siz takılın!” dedi.
“OK!” deyip kapattım. Ben de banyoya gittim, Yaren’le birlikte
duş alıp bornozlarla salona geçtik. Kanepeye uzanıp TV izlemeye
başladık. Ama benim elim boş durmuyordu, Yaren’in amıyla
götüyle memeleriyle oynaşıyordum.
Tabii çok geçmeden Yaren yine azdı ve sikimi bir güzel
yalayıp kaldırdı, ata biner gibi üzerime çıktı,
tatlı tatlı öpüşerek sikişmeye başladık. Bu
kızla sikişmek benim için terapi gibiydi, ona doyamıyordum.
Kendimi ona bırakmıştım, bir süre sonra hızlandı
ve sert sert zıplamaya başladı. Taşaklarım götüne
çarpmaktan ağrımaya başlamıştı ki, Yaren orgazm
olunca ben de kendimi tutmayıp amının içine başaldım.
Ardından kalkıp duş almadan yatağa geçip uyuduk…
Ertesi günü öğleden sonra dışarı çıktık,
Sıla’yı arayıp bir kafede buluşalım dedik. Sıla
kuzenini de getirmişti ki, kızı görür görmez dibim düştü.
Kız aşırı açık giyinmişti, böyle cüretkar giyeni
pek göremiyordum. Tişörtünün abartılı dekoltesiyle o kocaman
memelerini sergilemekten çekinmiyordu ve altında da ortama hiç uymayan
kısa bir şort vardı. Bembeyaz pürüzsüz bacaklarından ve kocaman
memelerinden gözümü alamıyordum. Tanıştık,
Sıla’nın kuzenin adı Duygu imiş. 19 yaşında,
üniversiteye yeni başlamış bir kızdı. Sıla’yla
araları iyi olduğundan vizelerin ardından bir
haftalığına ziyarete gelmiş.
Ancak Sıla bizi tanıştırırken, Yaren’le beni
sevgili olarak tanıtmıştı. Duyar duymaz Yaren’le afalladık,
ama bir bildiği var deyip bozuntuya vermeden sevgiliymişiz gibi
davranmaya başladık. Duygu da kafa bir kızdı ve bizle
yabancılık çekmeden sohbet ediyordu. Biraz gençliğinin
verdiği enerjiyle de fıldır fıldırdı, tabii ki
o kocaman göğüslerini cömertçe sergilemesinden dolayı çevredeki
erkeklerin de ilgisini çekiyordu…
Biraz oturup sohbet ettikten sonra,
Duygu, “Ne bu böyle ya, yaşlılar gibi pastanede mi
oturacağız, bir bara falan mı gitsek?” dedi. Ben hemen, “Ooo Sıla, bu kuzenin
hiç sana çekmemiş, ne güzel!” deyip güldüm. Hesabı ödeyip
kalktık, yakınlardaki bir bara gidip bira içmeye başladık.
Bir ara Duygu lavaboya gidince hemen Sıla’ya, “Niye sevgili olarak
tanıttın bizi?” dedim. Sıla da, “Ya şimdi seni
benle sevgili falan sanmasın, benim kuzen akrabalarla biraz samimidir, laf
söz olur, idare edin bir hafta!” dedi, biz de, “OK!” dedik…
O günün akşamında Yaren’le ben evime dönerken, Sıla’yla
Duygu da kendi evlerine döndü. Biraz acıkmıştık, mutfakta
birşeyler atıştırırken ben daha konuyu açmadan Yaren,
“Duygu da taş gibi kızmış be, adeta yok mu beni siken
diye bağırıyor, erkek olsaydım kesin sikerdim onu! Hele o
memeler neydi öyle, ben bile kadın olduğum halde gözümü alamadım!”
deyip güldü. Ben de, “Valla o memeler beni de azdırmadı
değil hani, ama işte arada Sıla var!” dedim. O gece
Yaren’le iki posta sikiştim, sikişirken de ne yalan söyleyeyim
aklımda hep Duygu vardı, daha doğrusu Duygu’nun kocaman
memeleri…
Pazartesi iş hayatına geri
dönmüştük. Öğleden sonra Sıla aradı ve “Kaan ya,
vardiya dağılımında bir talihsizlik oldu, bana bu hafta
gece vardiyası yazmışlar. Duygu’yu geceleri evde yalnız
bırakmak istemiyorum, sizde kalsa olur mu? Ama Yaren de evde olsun,
ayıp olmasın kıza!” diye rica etti. Tabii ki
kırmadım ve kabul ettim. Mesai bitiminde Yaren’le birlikte Duygu’yu
da alıp bizim eve geçtik.
Duygu evde üzerini değiştirip rahat bir şeyler
giyinmişti, ki fazla rahattı diyebilirim. Sutyen
takmamıştı ve oturup kalktığında falan kocaman
memelerini nerdeyse uçlarına kadar görebiliyordum. Tabii Duygu’nun
memeleri Yaren’in de dikkatinden kaçmamıştı, arada bana
bakışlarıyla Duygu’nun memelerini işaret edip gülümsüyordu.
Üçümüz güzel bir akşam yemeği hazırlayıp yedik. Çaydı
kahveydi TV’ydi sohbet muhabbetti derken uykumuz geldi.
Duygu’nun yatağını öbür odaya hazırladık.
İyi geeceler dileyip Yaren’le odama geçtik, kapıyı kapadık.
Soyunup yatağa girdiğimizde, Yaren, “Azmıyor musun ya
Duygu’ya?” deyip gülünce, “Fena azıyorum, ama biliyorsun
işte arada Sıla var, yapacak bir şey yok!” dedim. Yaren,
“Bence kaçırma bu kızı, Sıla’ya söylemem,
korkma!” dedi. Ben, “Nasıl olacak, ya ters teperse?”
deyince, “Merak etme, ben kıvama getireceğim onu!” deyip sikimi
avuçladı. “Hadi sertçe sik beni şimdi!” deyince niyetini
anladım, maksat seslerimizi Duygu’nun duymasını
sağlamaktı. Kısa bir saksonun ardından Yaren’i
domaltıp sertçe sikmeye başladım. Siktikçe normalden daha fazla
inliyordu, Duygu’nun bu sesleri duymaması imkansızdı, zaten onun
odasının kapısı şifonyerden dolayı tam
kapanmıyordu. Uzun süren sert bir sikişin ardından uyuduk…
Sabah kalktığımızda Duygu bize sırıtarak
bakıyordu, ne ima ettiğini anlayabiliyorduk. Yaren ve ben işe giderken
Duygu’yu da Sıla’ya bıraktık. O günün akşamında yine Duygu’yu
alıp üçümüz eve geldik. Yemeğin çayın kahvenin ve TV’nin
ardından yine yatma vakti gelmişti. Yaren Duygu’ya çaktırmadan bana
odama gitmemi söyleyince, ben odama geçtim. Yaren Duygu’yla geç vakte kadar
başbaşa kalıp kız kıza sohbet ettiler…
Yaren suratında gülümsemeyle gelip yanıma uzandı, bizim kapıyı
da bilerek aralık bırakmıştı. Yaren fısıltıyla,
“Belli etmemeye çalışıyor da fena azmış bu
kız, ben sana söyleyeyim, hiç uğraştırmaz seni, çok kolay
sikersin!” dedi. “Ne konuştunuz yahu?” deyip güldüm. Yaren,
“O da benim sırrım olsun! Hadi beni yine dünkü gibi sik!”
diye fısıldadı. Duygu’yu sikme düşüncesi fena azdırmıştı
beni, hemen Yaren’i domaltıp götünden sikmeye başladım. Tabii
yeri göğü inlete inlete sikiştik. Sonra da uyuduk…
Ertesi sabah yine Duygu’yu
bırakıp biz iş yerlerimize gittik. Öğleden sonra Yaren bana
mesaj attı, “Ben bu akşam gelmeyeceğim, sen de dün
dediklerimi değerlendir!”
diye. Mesai bitiminde Duygu’yu aldım ve “Bu akşam Yaren’in
işi çıktı, gelemeyecek!” dedim. Duygu ilginç bir
şekilde sevinir gibi oldu, “Aa, hadi ya, baş başa
kalacağız yani!” dedi. “Evet!” deyip gülümsedim. Ben
direkt eve gitmeyi düşünürken, Duygu önce bir AVM’ye uğramak istedi,
kendine yeni kıyafetler alacakmış.
AVM’ye gittik, otoparka park ettim ve mağazaları
dolaşmaya başladık. Duygu yine aşırı sexy
giyinmişti, beni kudurtuyordu. Biraz alışveriş
yaptıktan sonra AVM’deki bir burgerciye oturduk, birşeyler yeyip
içmeye başladık. Sohbet esnasında ben konuyu güzelliğine
getirmeye çalışıyordum, “Okulda erkekler peşinden
ayrılmıyordur?” dedim. “Evet biraz öyle Kaan abi, bende ne
buluyorlar pek anlamış değilim, aslında ben o kadar güzel
de değilim!” dedi. Ben de, “Fiziğin çok güzel, şanslısın,
seni beğenmeyecek erkek yoktur!” deyince utanıp biraz
yanakları kızardı ve teşekkür etti. “Sevgilin var
mı?” diye sorunca da olmadığını söyledi,
kısa süreli birkaç ilişkisi olmuş, ama devam etmemiş…
Burgerciden sonra alışverişe devam ettik. Duygu
kendine yine çekici giysiler seçiyordu, kısa şortlar, mini etekler,
daracık taytlar, askılı bol dekolteli tişörtler falan.
Ardından bir iç çamaşırı mağazına girince ben
kapıda durdum. Bana, “Sen de gelsene, niye kaldın orada?”
deyince hemen girdim. İçerde Duygu birbirinden sexy iç
çamaşırlarına bakarken, ben de, “Çok güzelmiş, sana
çok yakışır!” deyip şımartıyordum. En
sonunda sexy bir sütyen külot takımı beğendi, ama fiyatı
pahalı diye vazgeçecekti. “Benden hediye olsun Duygucuğum!”
deyince çok sevinip kabul etti. Ardından eve döndük ve ben buzdolabından
soğuk bir bira alıp salona geçip oturdum.
Duygu da yeni aldığı kıyafetleri sırayla giyip
geliyor, hevesle bana gösteriyordu. Aşırı sexy kıyafetlerdi
ve ben kudurma derecesine gelmiştim resmen. En son kıyafeti de
denediğinde, ben, “En çok hediyemi merak ediyorum ben!” dedim.
Utanarak gülümsedi ve “Deneyeyim hemen Kaan abiciğim!” deyip
cilveli bir şekilde içeri gitti. İki dakika sonra geldiğinde
karşımda bir kadın değil adeta bir deniz kızı vardı.
O koca memelerini efsane gösteren sütyen ve götünü de zar zor kapatan bir tanga
külottan oluşuyordu hediyem.
Karşımda iç çamaşırlarla durmaktan biraz
utanıyor gibiydi. “Nasıl, yakışmış
mı?” diye sorunca, “Yakışmak ne kelime
Duygucuğum, hayatımda gördüğüm en güzel manzaraya bakıyorum
şu an!” dedim. Utanarak, “Sevindim!” dedi ve yanıma
gelip, “Yalnız sütyenin kopçası benim sürekli kullandıklarımdan
biraz farklı, takıp açmak biraz uğraştırıyor,
açmama yardım eder misin?” deyince ben fena oldum. Arkasını
döndü. Ben de ayağa kalkıp arkasına yanaştım, poposu
tam sikimin önündeydi. Saçlarını toplayıp kenara attım.
Sırtına dokununca irkildi, sevimli bir utangaçlık içindeydi.
Dediği gibi sutyenin kopçası biraz uğraştırdı,
ama sonunda açtım. Sutyeni iki eliyle önden tutup tam gidiyordu ki,
artık dayanamadım ve belinden kavrayıp kendime çektim.
O an bir irkildi, ama ben hiç vakit kaybetmeden, “Duygu beni çok
azdırıyosun!” deyip ensesini boynunu öpüp emmeye
başladım. Duygu gitmek ister gibi olup, “Kaan abi yapma…”
diye fısıltılı bir ses tonuyla reddetse de, devam etmemi
istediğini anlamıştım. Çok geçmeden o da poposunu çadırı
kurmuş sikime bastırıp artık kendini
salmıştı. Birden sütyenini bıraktı ve ben de arkadan iki
elimi öne atttım, efsane kocaman bembeyaz göğüslerini avuçladım.
Sikim bu arada pantolonumu delecek gibi olmuştu. Sonra kendime doğru
çevirdim Duygu’yu ve deli gibi öpüşmeye başladık…
Ben daha fazla sabredemedim ve külodunu indirip kanepeye
domalttım. Heyecandan bembeyaz vücudu kıpkırmızı
olmuştu. Pantolonumu ve boxerimi çıkarıp, “Bakire
misin?” diye sordum. “Hayır değilim, ama yavaş
lütfen!” deyince sikimi amının dudakları arasından
kaydırıp yavaş yavaş amına girmeye başladım.
Bir an önce onu çatır çatır sikmek istiyordum. Amı da memeleri
gibi efsaneydi, fazla kullanılmamış, tazecikti. Yavaşça sikimin
tamamını soktuğumda içi daracıktı ve çok geçmeden
ıpıslak olmuştu bile. Hafif tempoda sikmeye başladım.
Tempoyu arttırdığımda Duygu’nun koca memeleri de sağa
sola ileriye geriye sallanmaya başlamıştı…
Bir süre siktikten sonra sikimi yalatmak için önüne geçtim ve sikimi ağzına
uzattım. Duygu hemen yumulup sakso çekmeye başladı.
Saçlarından tutup bastırıyordum ve “İlk
geldiğinden beri sana çok azıyorum, ohhh!” deyip muhteşem
saksonun zevkine varıyordum. Biraz sakso çektikten sonra beni kanepeye
oturttu ve üzerime çıkıp sikimi eliyle amına yerleşitirdi,
kucağımda git gel yapmaya başladı. Duygu zevkten
delirmiş gibiydi, orgazm oluşunu resmen sikimle hissediyordum. Bu
arada ben de o koca memelerini yoğurmaktan kıpkırmızı
yapmıştım ve sürekli yalıyordum…
Ben de gelmek üzereydim. Boşalacağımı söyleyince
çevik bir hareketle üstümden kalkıp sikimi ağzına aldı ve
beni ağzına boşaltıp döllerimi yuttu. Yanıma oturup
soluklandıktan sonra, (ben ona iltifat etmeyi düşünürken) o bana, “Süperdin,
seni dünden beri çok arzuluyordum!” diyerek beni
şaşırttı. “Dünden beri derken Duygucuğum?”
dediğimde, “Dün Yaren ablayı fena sikiyordun, hayatımda
öyle sikiş görmedim, fena azmıştım!” dedi. Gülümseyip,
“Demek bizi izledin ha?” dediğimde, “Korkma, Yaren ablaya
söylemem bunları!” deyince, kahkahayla gülmemek için zor tuttum
kendimi. Yaren’in haberi yok sanıyordu…
Tabii ki benim azgınlığım geçmemişti, az sonra
sikim tekrar şahlandı. O güzel memelerinin tadına iyice bakmak
istiyordum. Memelerini öpüp ısırmaya başladıkça uçları
sertleşmiş fındık gibi olmuştu, fena zevk
alıyordu. Odamdan masaj yağını getirip memelerini
kayganlaştırdım. Sikimi arasında geçirince Duygu gülerek memelerini
iki eliyle birleştirdi ve memeleriyle sikime git gel yapmaya
başladı. Yumuşacık ve çok diri memeleri vardı,
yaşından dolayı ve fazla ellenmediğinden henüz sarkmamıştı. Sanki bir
götün yanaklarının arasını sikiyor gibiydim…
Memelerinin arasını biraz siktikten sonra sıra o güzel
amını yalamaya gelmişti. Yatırıp amına ilk dil
darbesini atınca irkildi. “Ohhh, Kaan abi daha önce kimse
amımı yalamamıştı!” deyip eliyle
başımı amına bastırıyordu. Amını
güzelce yalayıp orgazm ettikten sonra bacaklarını omzuma
alıp amına sertçe girdim. Duygu, “Hadi Yaren ablayı
siktiğin gibi sik beni, sert sik!” deyince, “Emin misin?”
dedim. “Evet erkeğim!” deyip dudağını
ısırdı. Çok sert bir tempoda sikmeye başladım. Duygu
artık çığlık atmamak için eliyle ağzını
kapatmaya başlamıştı…
Titreyerek bir kez daha orgazm oldu, ama ben durmadan sikmeye devam
ettim. “Demek Yaren’i siktiğim gibi istiyorsun ha, küçük orospu seni!”
deyip sikimi çıkarmadan kucakladım. Kucağımdayken
zıplatıyordum. Amı vıcık vıcık zevk suyu
olmuştu. Kucağımdayken yatağa götürüp bir güzel sırt
üstü yatırıp amına tekrar girdim ve adeta darbeli matkap gibi
sikmeye devam ettim. Duygu artık çarşafı tırmalayarak,
“Kaan abi yeter, çok acıyor!” diye inliyordu, ama durmuyordum…
Yaklaşık yarım saat sikişin ardından onun o kocaman ve bembeyaz memelerine
boşalıp kenara yığıldım. Duygu, “Off, ne
yaptın bana böyle?” deyip bir süre öylece yattı, sonra banyonun
yolunu tuttu. O duş alırken ben de kalkıp yanına gittim,
bir posta da duşta siktim. İkimiz de çok yorulmuştuk, hemen
yatıp uyuduk…
Ertesi sabah ben işe giderken Duygu’yu Sıla’ya
bıraktım. Sonra Yaren’e mesaj atıp, Duygu’yu siktiğimi
söyledim. Yaren hemen aradı, heyecanla, “Nasıldı?”
diye sorunca, “Efsane bir kız. Ayrıca göründüğünden çok
daha daha azgın orospu, dün gece de kapıdan bizim sikişmemizi
izlemiş! Gerisini sonra anlatırım!” deyip güldüm…
Mesai çıkışında Yaren’le birlikte gidip Duygu’yu
aldık, eve geldik. Duygu sanki Yaren bilmiyormuş gibi belli etmemeye
çalışıyordu, ama aramızdaki ilişkiden haberi yoktu
tabii. Her zamanki gibi yemek çay kahve TV derken yatma vakti gelince odalara
çekildik. Yaren’e Duygu’yu nasıl siktiğimi anlatınca, “Off,
ben de görmek isterdim, kaydettin değil mi?” dedi. Maalesef o
heycanla evdeki gizli kameraları çalıştırıp kaydetmek
aklıma bile gelmemişti. Ama bir anlık cesaretle,
“Demek Duygu’yu nasıl siktiğimi görmek istiyorsun? Bekle o
halde, birkaç dakika sonra gizlice gelir kapıdan izlersin!” deyip
odadan çıktım.
Duygu’nun odasının kapısı zaten tam
kapanmıyordu, birden odaya dalınca mastürbasyon yaparken yakaladım.
Önce telaşla toparlandı, ama benim olduğumu anlayınca,
“Seni çok özledim Kaan abi!” deyip dudaklarını ısırdı.
Hemen yanına gidip amını okşamaya
başladığımda, “Yapma, Yaren abla görürse öldürür
bizi!” diye fısıldayıp elimi itti. Ben de, “Merak etme
Yaren mışıl mışıl uyuyor, top atsan uyanmaz,
uykusu çok ağır!”
deyip amına yumuldum, yalamaya başladım…
Duygu çok fena azmıştı, ben yalarken o durmadan, “Hadi, sik beni,
hadi!” diye fısıldıyordu. Sikimi ağzına verip biraz
sakso çektirdikten sonra misyoner pozisyonunda sikmeye
başlamıştım ki, Yaren’in de kapıdan bizi
gözetlediğini gördüm. Yaren’e nispet yapar gibi Duygu’nun amını
hızlı hızlı sikerken aynı anda da kocaman memelerini
yoğuruyordum…
10 dakika falan sonra pozisyon değiştirip domalttım ve amını
sert sert sikmeye devam ettim. Duygu kasıla kasıla orgazm olduktan
kısa bir süre sonra da ben amından çıkıp sırtına boşaldım.
Kapıya bakıp kafamla işaret verince Yaren mesajı alıp
odaya gitti. Duygu’nun dudağına bir öpücük kondurup terkar Yaren’in
yanına döndüm. Odaya girer girmez, Yaren, “Fena
azdım!” deyip sikimi okşamaya başladı. Bir posta da
Yaren’le sikişip uyuduk…
Sabah yine Duygu’yu Sıla’ya bırakıp işe gittik. Ama
Duygu’nun gitmesine bir gün kalmıştı. Yaren’e, “Bu gün de
bir bahane bul gelme, Duygu’yla baş başa kalmak istiyorum!”
dedim…
Akşam Duygu yine evde baş başa
kalacağımıza epeyce mutlu olmuştu. Akşam yemeğini
dışarda yedik, marketten de bir şişe Vodka aldık. Bu
sefer eve girmeden telefonumdan evdeki gizli kameraları kayıt yapacak
halde aktive ettim. Tabii Duygu’nun kameralardan haberi yoktu. Eve girer girmez
fena bir azgınlıkla sikime yumulmuş sakso çekerek beni
boşaltmış ve tüm döllerimi yutmuştu. Gece boyu sikecektim
Duygu’yu, o yüzden ağırdan almak istiyordum. Önce çakır keyf
olana kadar Vodka içtik. Duygu o kafayla kendini iyice salmış,
küfürler ederek kendini bana siktirmeye
çalışıyordu…
Odama geçtik. Uzun uzun öpüşüp her yerini yalayarak Duygu’yu
soydum. Ben de içince fena azmıştım ve Duygu’yu domaltıp
amını hayvan gibi sikmeye başladım. Sikerken de bir yandan
küfürler edip götünün yanaklarını tokatlıyordum.
Saçını çeke çeke amını sikiyordum ki, o anlık bir
hayvanlıkla, “Götünü de sikeceğim senin, orospum benim!”
deyip sikimi aniden amından çıkarıp göt deliğine
dayadım. Duygu çakır keyifliğin mayhoşluğuyla,
“Sik beni erkeğim, her deliğimi sik!” dedi.
“Götten yedin mi daha önce?” deyince, “Hayır!”
dedi. Daha önce götten hiç sikilmediği halde bu kadar istekli
olmasına şaşırmıştım. Uzanıp masaj
yağını aldım, deliğini ve sikimi yağladım.
Sikimi deliğine yavaşça bastırdığımda Duygu acıdan
kıvranıyor, fakat dur demiyordu. Yavaşça bastıra
bastıra köküne kadar girdiğimde yastığı
ısırdığını farkettim. Ufak gitgellerle
alıştırıp ve arada bir masaj yağıyla iyice
kayganlaştırıp seri bir tempoyla götüne pompalamaya
başladım. Götü daracıktı, sikimi çekip geri gömünce
pespembe göt deliği sikimi adeta içine vakumluyordu. Bir süre bu
pozisyonda siktikten sonra fazla dayanamadım ve götünün için
boşalıp üstüne yığıldım…
Götünden çıktığımda Duygu ilk kez götten sikilmenin
acısı ve zevkiyle baygın gibi yatağa yüz üstü yapışmıştı.
Ben de yanına uzanıp soluklanıyordum ki, Duygu bana doğru
döndü ve “Çok güzeldi, keşke giderken seni yanımda
götürebilsem!” deyip beni öpmeye başladı. Sikiş sonrası
romantik bir öpüşme yaşıyorduk, uzun zamandır böyle bir zevk
yaşamamıştım. Bir süre dinlendikten sonra duş
alıp temizlendik. Yatağa döndüğümüzde öpüşüp elleşmeye
devam ettik. Duygu sikimi yalayarak tekrar
canlandırmıştı…
“Hadi aşkım sert sik beni!” diye istekli istekli
konuşuyordu. Duygu’yu yüz üstü yatırıp karnına yastık
koyup bembeyaz götünü yükselttim. Önce amını yalayarak tam sikilecek
kıvama getirdim, sonra sikimi amına geçirdim. Bu pozisyodan sert sert
sikmeye başladım. Adeta üstünde zıplayarak sikiyordum.
Amını sikerken götünün verdiği o yumuşak his beni benden
alıyor ve daha da sert sikiyordum. Artık iyice delirmiş gibi
kollarından tutup sikerken birden yataktan yuvarlanıp yere
düştük. Gülüşerek yerde sikişmeye devam ettik. Duygu artık
transa geçmiş gibiydi. Yerdeyken misyoner pozisyonuna geçip Duygu’yu adeta
yere zımbalar gibi sikiyordum. Duygu da bacaklarını belime
dolayıp beni kendine çekiyor, her köklediğimde deliler gibi
inliyordu…
“Geliyorum!” deyince, “İçime gel, korunmaya
başladım!” deyip bacaklarıyla beni kendine çekti. Dudaklarına
yumulup amının içini sıcacık döllerimle doldurdum. Benim de
zevkten bacaklarım titriyordu resmen. İkimiz de tükenmiştik, o
gece daha fazla devam etmedik ve birbirimize sarılıp uyuduk…
Ertesi sabah Sıla’yı da aldık, dördümüz dışarıda
kahvaltı yapıp Duygu’yu yolcu etmeye otogara gittik.
Sıla’nın Duygu’yu siktiğimden haberi yoktu ve olsun da
istemiyordum. Duygu bana içten bir şekilde sarılıp teşekkür
edip otobüse bindi. Onu şimdiden özlemiştim açıkcası…
Sıla gece nöbetinden
çıktığı için evine gidip uyumak istedi. Onu evine
bırakıp biz de evime geçtik. Yaren’e dünkü Duygu’yla
sikişmemizin kayıtlarını seyrettirdiğimde, “Vay piç kurusu vay, körpecik
kızın amını götünü dağıtmışsın!”
deyip güldü. Kayıtları izlerken sadece Yaren değil, ben de çok
azmıştım, bir güzel sikiştik…
Duygu’yu sikmek biraz Sıla’ya karşı mahçup hissettirse
de, bu fırsatı değerlendirdiğime pişman değildim
:)
[Kaan]